Edebistan Tüm Yazılanlar
İskeleye en uzak banka oturdu. Yıkıktı. Kalbi kırıklıklarla doluydu. Gözlerinin saati gece yarısından sonrayı gösteriyordu: zifiri karanlık. Paltosunu...
Eşref Amca Üsküdar’dan Eminönü’ye kalkan dolmuş motorlarının yanındaki rıhtımda mekân tutmuş balıkçıların yanından geçiyordu. Sahtekâr balıkçılar kul...
Hiç bir şey anlamsız değildi. Her şey sadece ve sadece erken ya da geçti hayat nizamında. Kalbin ufkunda yer alan her şey için, insanın lisanından biç...
“Kazanır mı sence?” dedi kadın, belli belirsiz. Zeytin karası gözlerinde ümitle ümitsizlik arası bir kıvılcım belirip kayboldu. Belli ki, içinde birik...
Kafa yorgunluğuydu onu sersemleten, sendeleyerek yürüten. Öğleye kadar bilgisayarın karşısında durmaktan bıkmış, et gibi olmuş, duyumsamaktan uzakl...
“Allahu ekber…” Derin bir sessizlik… Islak elleri kulak memesine değiverince.. ürperdi. Kâğıt mendil de tam bitecek zamanı bulmuştu. Sessiz...
Mutfaktaydım duyduğumda. Satıcının biri bağırıyordu. Bir kamyon gürültüsüdür gidiyordu sokakta. Ben o esnada mutfaktaydım. Sabahtan beri ne yemek ya...
Bahçe kapısından girdi. Gözleri tavukların ve köpeğin üzerinde gezdi. On iki tavuk vardı. Her biri bahçenin dört tarafını turluyor, yiyecek bir şeyl...
Kara kuru, kırk beş kilo var yoktu. Evlenmemiş, kendisini annesine ve çiçeklerine adamıştı Zahide. Kaç bahar görmüştü altmışına kadar? Budadığı f...
Gülümsedi gözleri, “Hayat bir rüya.”, dedi. “Rüyanın içindeyiz şimdi.” Beraber ilerliyoruz görüntülerde. İçimden geçen nehirler coşkun, umudum ta...
Yorucu geçen bir günün ardından minibüsle köye dönüyorlardı. Köye geliş-gidiş yapan başka vasıta olmadığı için aynı minibüse binmişlerdi. Şoförden...
Kerem’in “Destursuz”, fütursuz gidişi onu üzüyordu. Eve haciz gelmesi ne demekti. Öz evlâdı tarafından hem de? Nazire’nin yüreğine inecekti. Eş dost...
Galata köprüsünde yürüyorum. Dalgınlık yine beni bulmuş, etrafımda ne var ne yok habersizim. İçimde belli belirsiz duygular geçiyor, ancak birine ha...
İçimde bir kuş yuvası. Öyle çok gürültü yapıyorlar ki, kendi iç sesimi duyamıyorum. Kanat hışırtıları ve cıvıltılar içinde ruhum. Oysa ne sessizlik...
Bu zamana kadar ölümü hiç göstermemiştim… Rengârenk çiçekleri, ağaçları, dağları, gökyüzünü göstermiştim; pırıl pırıl denizleri, gemileri, martı...
BEKÇİNİN DÜDÜĞÜ BİRİNCİ KADIN: Gözlüklü, çatık kaşlı, sinirli, hızlı hızlı konuşuyor. Hem kendinin, hem de başkalarının hayatını zorlaştırmada ...
1 Yine odalarımıza çekilmiştik. Bugün bütün eşyalarımızı toplamış, satılacak olanları satmıştık. Evi artık boşaltmaya hazırdık. Ama ben dört sen...
— Amca, kaç yaşındasın? —Yetmiş sekiz, dedi Hasan Dayı. Bunu biraz sıkılgan ve çekingen bir ses tonu ile söylemişti. Sanki dilencilik yapıyor...
O’nu görüyorum. İçim bir tuhaf oluyor. Yolumu değiştirmek istiyorum, o an o tenha yolda kaybolmak, görünmez olmak istiyorum ama olmuyor. Gözlerini g...
Bu sabah da güneş vurmuyordu pencereden. Birkaç gündür odanın dört tarafını gri bir renk kaplıyor, meftun olmadığımız karanlık ruhun ötelerinde yer ...