Edebistan Tüm Yazılanlar
“Sizin anlayacağınız gibi ifade etmek gerekirse gözün gerisinde bir çukurlaşma var. Kör bir nokta oluşmuş. Gözü besleyen sinirlerde bir direnç sözko...
Mahallemizin her daim asık suratlı durmayı başarabilen tek sakini; askılı pantolonu ve kendisine hala komuta eden biri izlenimi veren kasketiyle sok...
Akşam annemin söyledikleri zihnimde yer edinmiş uyanır uyanmaz hemen hatırlamıştım. “Yarın okula gideceksin” demişti. Günlerdir beklenen güne uyanmı...
Otobüs tıkış tıkıştı. İnsanlar sırt sırta, omuz omuza, dirsek dirseğe, en tahammül fezası da nefeslerin birbiriyle hemhal olmasıydı. Bu mekanda insa...
1- "Yürümeyi, kendini kollayarak öğreneceksin. Başını kaldırır mısın, lütfen?" “Hayır ya, bırak beni…” “Neden ağlıyorsun sebepsiz, Allah, ...
Bir çığlık böldü hülyalarımı, yaralı bir martı çığlığı… O günden sonra; o günün öncesinin peşinde, durgun birserüven… Bu yorgun bakan, akları ...
Ferda uğuldayan, zonklayan bir kafayla yürüyordu. Amaçsızca otobüse bindi. Aaa! …Ne tesadüf! ... Esin’de aynıotobüsteymiş meğer. Yanında ki boş kol...
İç dünyasının zenginliğindendi duygusallığı. Hiç aldatılmamıştı ya da çevresindekilerin hepsi dürüst, hepsi güvenilir,hepsi güzel insanlardı da hiç ...
İŞTAHSIZ OĞLAN En sevdiği arkadaşıydı Gülseli. Bir ona gösterebilirdi resimlerini, bir o dudaklarını eğip bükmez, bir o alay etmezdi çizdikleriyl...
Şimdi; işte buradayım… Neden? Korkuyorum! Açıktaki balıkçının fenerinden uzayan yorgun bir yakamoz kıyıda ölüyor. İpil ipil bir ay ışığının ...
Bu ay tarihi bir fıkrayı kurgulayarak sizlerle paylaşmak istedim. Böylece Osmanlı Padişahı Kanuni’nin damadı Rüstem Paşa’yı sizlere tanıtırken, dilimi...
Çalışmaya başladığımın ilk günlerinde koridorun çaycı yamağı, beni girişteki koltukta oturur görünce, elindeki çay bardağını uzatıp: “Abi, sana zahmet...
Sen, ben, Mübeccel Abla bir de kendimiz... Ne çok eğlenirdik, orada, asma çardağın altında... Otururduk. İkindileri en çok da. Sonra gelsin çayla...
Nem ve küf kokan odanın en kuytu köşesine eski, kırpılmış, parçalanmış bezlerden doldurulmuş, kocaman çiçeklerle bezeli, allı morlu minderi atmış, der...
Yeknesak günleri, sınırları aştıran, kırıp geç(ir)en sanal bir ses: “Beni tanıdınız mı Atiye? Ben ilkokuldan arkadaşınızım…. Ziyaret Defteri’nde is...
Düşüncesiz sokaklardan geçiyordu. Yine nereye çıkacağını bilmediği sokaklarda, kendi de düşüncesizken. Belki de bu yüzden yakıştırmıştı düşüncesizli...
Henüz Balta Limanı Ticaret Antlaşması’nın imzalanmadığı ve Loncaların hala varlığını koruduğu zamanlarda Kırşehir civarında çiftçilikle uğraşankö...
Emre, sınıfta her zaman sessiz, içine kapanıktı. Kimseyle konuşmaz, arkadaşlarıyla oynamazdı. Boynu bükük, çoğu zaman düşünceli ve durgundu. Arkadaş...
Pompei’nin küllerinde zamanla birlikte donmuş meçhul bir kavim karşımda duruyordu. “Öylece kalsalar ya da zaman, akışına bir solukluk ara verse de...
‘Ağlara takılan sineklere sevinmeli miyim; örümcekler rızkını buldu diye. Bir gün; aynı ağlara takılmaktan korkmadan’ diye düşünürken:bir yandan ...