Edebistan Tüm Yazılanlar
Yağmur dinmişti. Sinan, evlerinin doğrudan caddeye açılan kapısının, üç basamaklı merdiveninde oturuyordu. Burada oturmak daha iyiydi. İçerde, romatiz...
Hava güzeldi. Faynur teyze, füme pantolonu, beyaz gömleğine uygun bir beyaz fileyle saçlarını toplamıştı. Günlük makyajını yapmıştı. Her zamanki gibi ...
Kızgın bir çift el, dünyayı avcunun içine almış, hınçla buruşturuyordu adeta. Odada keskin bir limon kokusu hakimdi. Keskin, çürük, yakıcı... Duvardak...
Çöl… Sessiz ve sıcak… Gönüllere sirayet eden yangı... Yıllarca oradan oraya sürüklenip duran bir toplumun barındığı uçsuz bucaksız mekân… ...
İki gün önce gömlek cebine koyduğu fotoğrafı aradı. Bulamadı. Bir imgenin peşine düşmek, onu yakalamak için uzun uzun bakmak istiyordu. Dönüp durduğu ...
Siyah uzun entarisi, kızgın kumlarda sürünen endamlı bir kadın... Bakışları bulanık. Onu orda gördüğü andan beri gidiyor, geliyor. Aklı başında değil....
Ertesi gün kasabadan ayrılacaklar. Gelmişken, civardaki birkaç yeri de gezecekler. Zihninde canlanan, bastıran bir hatıralar cümbüşü, ille okul sırala...
Dışarıdan bir esinti yayıldı odaya. Ürperdi. Kızının yüzünde güneş yakması bir kırmızılık dolaşıyor. Alnını öptü. Orada bir sıcaklık dudaklarına ...
Beli bükülmüştü iyice. Sanki kendisinin olmayan milyon tane derdi, milyon sene taşımış gibi. Biraz da öyleydi aslında. Ne çileliydi gerçekten de. Her ...
Geç bu yapma çiçekleri, her eşya batar hayatımıza. Kaldırıp olmadık bir yere, bir yerden kendimizi-eşyayı mı-koymuşsak… Bir cam biblo gibi vitrinin...
Gecelerin de tadı kalmadı artık. Ne yapacağız gece yarılarına kadar? Balkonda oturup eşimizle, çocuklarımızla çay içip hangi yıldız daha parlak diyere...
Bir haber anlat! O öyle bir haber ki, duyduğunuzda, dinlediğinizde şaşkınlığınızı gizleyemeyecek, onun yerinde olmadığınız için şükredeceksiniz. ...
---« 4 »--- SAĞLIK senin sağlıklı hâlin, yazmağa yabancı, a’cemi, soğuk, isteksiz hâlin değildir; bu, hastalıklı, arızalı hâlindir. senin sağ...
--« 3 »-- (3128) «bu cihan deryâdır ve ten balıkdır; ve ruh, nur-i subûhdan mahçûb yunus’dur.» cihan deryâ insan balık... cihan deryâ cisim b...
bismillahirrahmanirrahim anlatan: şehrazad yazan: kamil doruk FİRUZ AĞA (3) (Geyikli Yolcu) kararlaştırılan günde, tüccar firuz ağa, öğle v...
«1» işte bu: ne olacak ya, birkaç el/tek atar, stresini atar, dinlenir, bırakır, daha rahat çalışmağa başlarsın... hele bir dene, birkaç el/tek ...
Nasıl konuşulacağını bilmiyordu. Eli havadaydı. Birkaç hareket yaptı fakat ne anlattığını kendi de bilmiyordu. Bir kaya kadar katılaşmış buldu kendini...
Aşk mı? Olmayın derim. Ne onurlu bir rezilliktir o! Kendiyle arasında bir alıp veremediği olanın, kendisini bir daha alamayacak şekilde vermesinden...
İZ Sıcaktı; çok sıcak… Etrafta hiç çekirge yoktu! Bakışlarda, tavırlarda alabildiğine bir bezginlik… İllâ da açlık, sabrı sınayan bir susuzluk… Son...
Jorge Amado Luis Borges, geçen hafta bu saatlerde, harflerin kağıt üzerindeki mucizevi dizilişini son kez seyredip gördüklerinin zihnine kazındığına t...