“Bun/aldım Bun/ sattım. Bun/dan terazi tuttum/ Çarşı Pazar bundur...
Canlılar doğar, büyür gelişir, ölür. Aslında basit tabiat kanu...
“Yangın kavmindeniz ne giysek alev" Hulki Aktunç Alevden giysile...
Apayrı bir âlem… Sanki her nesne, ayrı bir şua yayıyor; en derin ...
“Zamanın cümlesinde, insanlar virgüller gibi yer alırlar; sense, ...
Mekke’den Konya’ya doğru yola çıkıyorlardı. Hazırlıklarını tamaml...
İnancın üstüne şaibe, yıldırım düşmediği, oyuncak edilmediği zama...
Beyazperdede de, tiyatro sahnesinde de beğenilen bir oyuncuydu. Ç...
Aslında gereğinden fazla düşünmüştü. Vakit yoktu. Daha fazla ince...
Görmezden, bilmezden geliriz. Hayatımız engellilerle fazla kesişm...
Tarla, bahçe benzeri yerlerde -özellikle bazılarında- gezinmek, m...
Çocuk gibi koşarsınız peşinden. Oynamaya /oyalanmaya çağırır. Ay...
Ertesi gün kasabadan ayrılacaklar. Gelmişken, civardaki birkaç ye...
“Bir de bunu okuyun!” demişti Bülent Bey. İyi niyetli, babacan, İ...
İnsanoğlu bazen “dağ” gibi hisseder kendini. Bazen şehir, ırmak v...
Hayat, herhalde bağlardan ibarettir. Sebep-sonuç münasebetleri, o...
Yola çıkalı, saatler geçmişti. İri yarı, başlıca sohbet konuları...
Şok üstüne şok yaşamaktayız. Neye uğradığımızı şaşırıyoruz, kafa...
Öyküler önce yüreğinizde yazılır. Her öykünün sesi, rengi farklı...
Yeknesak günleri, sınırları aştıran, kırıp geç(ir)en sanal bir s...
Kadından erkeğe, çoluktan çocuğa herkes, sınır tanımayan işlerde ...
Geçenlerde Remington marka daktiloma bir mesaj geldi. Muharrirler...
Z(İLLET) Kan, ter dökerek mi inşa etmiştik biz bu memleketi? H...