Menu
VİRÜS
Öykü • VİRÜS

VİRÜS

Slm…

Nslsın?

İii. Senden..

Eh işte :- (

Dedemle aramız limoni. Senle evlenmemi istemiyo.

Nedenmilş o..

Seni tanımıyormıuş…

Sen tanıyosun ya. Sanki o mu evlenecekmiş benle.

Anlamıyo işte. Yaşlı kafası…

Beni seviyo musun?

Çooooooooooooooooooooook……

:-)

Annemle konuştum… İstemeye gelcez seni.

Ben annemleere daha açmadım. Annemler bana karışmaz. Ben ne dersem o…….

Babam çağırıyor…

Tamam. Öptmmmmmm.

Ben de.. K i b……

...

İçeri girer girmez odanın gergin havasını fark etti. Annesi ve dedesinin kaşları çatık, bakışları öfkeliydi. Babası ise oturduğu koltukta küçüldükçe küçülmüş, şaşkın şaşkın dedesine ve annesine bakıyordu.

Kapıyı kapayıp koltuğa oturdu…

“Sevmişler işte birbirlerini, ne var bunda bu kadar büyütecek” dedi annesi.       Öfkeli bakışlarını yeniden kayınpederine çevirdi. Sözlerinin devamını getiremedi. Getirseydi, belki de kaç zamandır dilinin altında geveleyip durduğu sözler dökülecekti ağzından. “Artık işlerimize karışma… Seni bu evde barındırdığıma dua et; başkası olsa çoktan huzur evine gönderirdi… Çok çektirmediniz zamanında…”  demek istedi; yutkundu.

“Evladım!” dedi yaşlı adam, ağarmış sakalını düşünceli düşünceli sıvazlayarak. “Bir yolu yordamı var bu işlerin. Çocuk oyuncağı değil bu. Kimdir bu kız; neyin nesidir? Pazardan elma armut almıyorsun ki, internetten tanıştığın kızla hemen evlenesin.”

Delikanlı belli belirsiz bir “uf” çekti, karşısındakini umursamaz bir tavırla; parmaklarını kirpi gibi dikilmiş saçlarının arasında dolaştırdı.

“Ya dede…” dedi. “Kaç zamandır çetleşiyorum bu kızla ben. Tam olarak tanıdığıma inanıyorum… Birbirimizden elektrik de alıyoruz hani… Gerçekten harbi kız… Hayatımı birleştirebileceğim birisi…”

“Hem buralı da değil…” dedi, dede. “Başka vilayetten diyorsun. Buralı olsa sorar soruşturur ona göre karar veririz…”

“Kararı verecek olan benim” dedi delikanlı, elini anlamsızca sallayarak. “Hem bu işler artık senin zamanındaki gibi çeşme başlarında olmuyor, teknoloji denen bir şey var. Ne yani, geçkin kızlar gibi evde oturup kısmetimin ayağıma gelmesini bekleyeyim.”

“Hayır oğlum. Beni yanlış anladın. Demek istedim ki…”

“Haklı benim oğlum…” diyerek yaşlı adamın sözünü kesti, annesi. “Ne var yani internetten tanışmışsa? Hem bak televizyonlara… Evlendirme programlarında her gün onlarca kişi evleniyor…”

Uzun süredir konuşmayan baba: “Kızın ailesi ne düşünüyor acaba?” dedi, kısık bir sesle.

Dede, başını ümitsizce sağa sola salladı.

***

“Neeeee!”

“Sen bizi fabrikatör falan zannettin herhalde… Hangi kıza takılmış bu zamanda o kadar bilezik. Dediğim sayıdan bir gram fazla altın takamayız biz… Hem mutfak eşyalarını da kız tarafı alır…”

“İşinize geliyorsa hanımcığım; bizim buranın adetleri böyle…”dedi kızın annesi, karşısındakini küçümsercesine.

Yanında oturan kız, annesini onaylarcasına başını salladı. Elinden geldiğince, oğlanla göz göze gelmemeye çalışıyordu. İnternetteki görüşmelerinde daha bir yakışıklı görünmüştü gözüne. Üstelik boyu da biraz kısa mı ne? Böyle bir insanla ömür boyu beraber yaşayabilir miydi? Hayır hayır. Rüyalarını süsleyen yağız delikanlı bu olamazdı.

“Üstelik oğlunuzun maaşı o kadar yüksek de değilmiş yani. Bu maaşla ev geçindirilmez ki…”

“Ama ben maaşımı falan Aylin’e söylemiştim… Değil mi Aylin?” dedi, kıza dönerek.

” Annem ne diyorsa o!” dedi, kız umursamaz bir tavırla…

...

Slm…

Nslsın?

İyiyim, sen?

Ben de.

Çok güzelsin….

Arkadaş olalım mı?............

(TEMMUZ 2010)

İSMAİL

1983, Kayseri-Develi doğumlu. Selçuk Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden 2005’te mezun oldu. Öyküleri Muhayyel, İtibar, Post Öykü, Aşkar, Temmuz, Hece Öykü, Mahalle Mektebi, Yumuşak G dergilerinde yayınlandı.Eserleri:Öykü: Gergin Bir Yay(2014), Sonrası(2015), Deliliğin Evrensel Tarihi(2019)Roman: Ölüm Kadar Güzel(2017)

Daha fazla görüntüle
Diğer Yazıları