Edebistan Tüm Yazılanlar
Niyeyse içim dışıma sığmaz. Sonra da bıkarım; ismimden, adresimden, olanlardan, iğreti geçen zamandan. “Sen yokken” diye bir yazıyı kurgulamıştım. D...
En güzel yıllarını onunla geçirdiğini, kâh kapılarına dayanan yoksulluğu, kâh ölümleri, kâh iflasları birlikte göğüslediklerini inkâr etmiyordu. Her...
Al, dedi senin için bunların hepsi. Yoksulluğun yıprattığı yüzü şaşkınlık içindeydi. Adamın yüzüne baktı bir de kapının önündeki kolilere. Üst üs...
Bekleyiş… Kahveye vardığında saat tam ikiydi. Öyle sözleşmişlerdi. Kahvenin tek boş masası cam kenarındaydı. Kendisine bir çay söyleyip oturdu. El...
“Hay Allah!... Atık yazamıyorum… Yaratan Sensin!...” derken Mücella çaresizdi. İçten içe ve sessizce bir hüznü yaşıyordu. İçinde bin bir duyg...
Yükselmenin en alçakçası, zayıfların sırtına basarak yükselmektir. Schiller Tozlu raflardan aldığı eski kitaplardan birisini açtı. S...
Dalgındı. Baygın gözlerle baktı tabelalara. İçerde kalan caddelere hatta ara sokaklara kadar… Kendi kendine söylendi. “Bu kadar yabancılaşmak, ke...
Kendisi de en az yanındakiler gibi tarumar… Dışarıdan bakıldığında bu yıkıntıların ayakta durması için geçerli bir sebep yok. Hatta insan, niye h...
Ona bir ömür biçilmişti. Hiçbir şeyden korkmuyor değildi. Şehre yıldırımlar gibi, bir nisan ayı kar erime gününde çıldıran ne...
Gürültü patırtı istemiyordu. Otobüse, vapura, tramvaya binmek istemiyor; yürümek, insanların yüzlerini böyle yakından görmek, ten kokularını duymak,...
İnsan şehre uzakmış, mahrumiyet varmış, dinlemek için gelirsin, bir yığın iş çıkar falan görmüyor. Eş dostla birlikte olunca, zahmetler yorgunluklar u...
İkra, dedi mevsimler, seslenen rüzgârdan başkası değildi… İnadına bir mevsimin baharını zorluyordu ağaçlar. İtaatkâr bir savruluştan başkası değ...
Her şey birbirine girdi. Kafa karışıklığım had safhada. Hastanede sıra beklerken bunun normal bir süreç olduğunu düşündüm. Gelirken yolun sonundaki ...
İçime ateş düştü, boğazım düğümlendi. O yazıyı görünce… “27 Kasım 1991, elektrikler kesildi.” Gece de beynim zonkladı. Tarifsiz uğultular içinde ...
Mevsimlerden sonbahar, aylardan ise Kasım’ın biri... Kırkına yaklaşmış Selim Bey, bu gece geçen günlerini düşündükçe bir hüzün kaplıyordu yüreğin...
Omzundan tutup banka oturttu onu, şaşkın bakışlarına aldırmadan “Soru sormadan önce dinle beni” dedi, sarstı onu. Direnmedi o da. “Benim suçum yok ...
Görmediği zaman bir açlık, hasret hissi; neye susadığını bilmeden. Birikmiş taş(ın)mış duygular hissediyor sadece, ama içi eriyor. Yüzü binlerce m...
İşte, hedefi kaybetmesi o sırada oldu. Bir mor çığlık, bir derin, terbiyeli. Hepsinden önemlisi adresi biliyor ya. Bu duvarlara bulaşan lekeyi kul...
Kendi kendini yiyordu. Kızıyor, köpürüyor, kükrüyordu. Kızgınlığından elini ısırıyordu. Gözlerinden akan yaşlar burnunun ucundan kayıyor ve kapandı...
Kent gerilerde kalmaya mahkumdur. Kavgalarımızın akşamıydı.Yorgun ve bıkkındık. Balıkçı iskelesinde onlar ihtiyar, deniz emekçisi, kara kaske...