Edebistan Tüm Yazılanlar
Fuad Bey derin düşünceler içerisindeydi. Yoğun bir merak ve aşk ile hakikati arıyordu. Hem kendi hakikatini, hem de bir medeniyete kimlik kazandıran h...
Az önce senden geldim... Az önce sende yittim, kayboldu sende geçmişim, düşüm, çiçeğim, sende bitti düşlerim... Az önce bir kadın doğurdu yırtınırc...
Hesap gününde zor bir soruya, yetersiz bir cevap olarak okunması dileğiyle... Sabah uyanıp asansörün kapısına gelene kadar yaşadığım hızlı dünyanın...
“Seni dün hiç sevmedim, bugün de... Ben seni yarınlarıma sakladım...” Hüzün mevsimi yağmura, kara benzemiyor ki, yüreğe yağıyor... Kalıyorsun buz gi...
Vapur iskelesinin jetonlu geçiş turnikelerine henüz varmıştı ki, görevlinin, ikinci ve son kapıyı da kapatıp, yetişmek umuduyla seğirten üç kişiye s...
Orta yaşın dinginliği ve sükûnetinde şu ân hadiseleri daha iyi değerlendiriyor; şerhler koyup, sayfalar açıyor. Öğrenciler teneffüste. İlkler, annesin...
Elleri çizik içindeydi. Anahtarı güçlükle tutmaya çalışıyordu. Kapı açıldığında yüzüne çarpan hava, dışarıdan daha soğuktu. Yüreği üşüdü. “Anneciğim b...
Üç gündür acısı geçmemişti. Geceleri uykudan uyandıracak kadar sıkıntılıydı. Yürürken her attığı adım acıyla yoğruluyor, korkarak basıyordu. Aksayan y...
Gece karanlığının bir aba gibi üzerimize yayıldığı saatlerde hayal âleminde gezinmekteyim. Yorgun adımlarım bedenimi ileri götürmekte zorluk çekiyor. ...
Alnındaki çizgiler, mesleğinde katmerleşmenin bir hatırası olarak sanki gizil bir el tarafından oraya işlenmişti. Odasına girdiğimizde, çoğunlukla evr...
Buğulanmış cama, sağ elinin işaret parmağıyla “Anneciğim” yazdı. Bir süre, bu kelimeye baktı. O kadar dalmıştı ki, göz kapakları bile oynamıyordu. Bak...
1.Agu Ayna zahire bakan aydınlık dilencisi. Hakikat, kalbi emziren mukaddes hikmet. İnsan; bohçasında kırmızı günahları Kovulduğu yere giden yü...
Gölge yavaşça yatağından kalktı, bir avuç hap attı. Kimse uyandığını fark etmedi. Yanındaki derin nefeslerle uyuyan, ilaç kokusu sinmiş dermansız eşi...
Bir genç ve bir bilge, âlim kişinin karşılaşması anlatılıyor. Genç hikayeler yazan biridir. Bilge kişi de hafız, Arabi, Gazali gibi isimleri okuyan bi...
Kibrit kutularının üst üste konulmuş şekli gibi yükseliyordu semaya. Tuğladan, briketten, betondandı hepsi. Sırt sırta, yan yana, yüz yüze hiç nefes ...
Şu zahra vakti tüm işler üstüne kalmıştı. Kocası da tam yabana gidecek zamanı bulmuştu. Bir kış evde kös kös otur iş arama, bulgur tarhana zamanı ya...
SİNOPSİS Mustafa orta yaşlı bir şairdir. Hayatı umursamayan bir kişiliği vardır. Gerçekliklerden daha çok hayal dünyasının içinde yaşar. Kendi iç büt...
Küçük çocuk kerpiç duvarın üzerine oturmuştu. Kerpiçlerin arasından dışarı çıkan saman tanelerini yerlerinden çekmek çok hoşuna gidiyordu. Üstü başı ç...
Masanın önündeki sandalyede oturmuştu. Sol eliyle sağ yanağını tutarken, sağ eliyle önündeki not kağıdına bir şeyler yazıyordu. Aniden uykudan uyanır...