Edebistan Tüm Yazılanlar
Edebiyat ve hayat birbirinden bağımsız, birbirine uzak kelimeler midir? Yazar, yazıyorken ve yaşıyorken iki ayrı dünyaya ya da iki ayrı bakış açısına ...
Kapıyı açan uşak, içeriye ünledi geleni. “Devlet Anaaa!” Uzun koridorda yol alırken aynalardan birinde kendini süzdü. Gördükleri; aşırı pudralı ...
Bugün uzun zamandır uğramadığım Ulus’a bir iş nedeniyle gittim. İşim erken bitince içimden bir ses arabayı çocukluğumun geçtiği mahalleye doğru s...
Doğuştan balıkçıydı. Misinayı oltaya sarıp ucuna kurşun bağlamayı çok küçük yaşlarda öğrenmişti. Balık tutmak, daldan elmayı kopartmaktan daha kolaydı...
“ Firuzeee… Firuze nerdesin? Yetiş yetiş… Ah ah…” Derin dekolteli elbisesinin ışıltısıyla parlayan zeminde yüksek topuklu ayakkabılarının yankısı bird...
Düğün telaşı, alışverişi onu hala yormamıştı ki sesindeki heyecanı gizleyemeden; “İşte bu!..”Parmağıyla sayfayı imliyordu. “Tam olarak aradığım, bu. B...
Mağaranın, karanlık ve nemli havasına iyice alışıyordu. Gözleri bazı nesneleri seçmeye başlamıştı artık. Acaba nasıl bir yerdi burası? Oturduğu taşın ...
Sus artık düşünme hiçbir şey. Yakalanma yeter. Üşüyorsun sadece; o kadar. Gelecek, bineceksin ve gideceksin; gerisi yok. Soğuk iliğimi kesti kes...
Bugün güzel işler yapacağım, dedi evden çıkarken. Kapıda kendini uğurlayan eşine “Allaha ısmarladık” diyerek yürüdü. Kafasında iyi düşünceler yer buld...
Yukarı mahalle ile maçları varmış. Bu sefer mutlaka kazanmaları gerekiyormuş. Kalecisiz olmuyormuş. “Canım istemiyor” demişti. Naz olsun diye değil...
Televizyonu kapattı. Gözlerini yumdu. Aklına daha önceki mülteciler, kamplar, ayrılan fonlar, yapılan yardımlar geldi. “Bu sefer kan akan yer sı...
Bugün iş çıkışı semt pazarına uğrayacağım. Uzun zamandır pazara gidemedim. Havada üzüm kokusu var, üzüm alacağım, balkonda büyük bir keyifle, koklaya ...
Tren, müthiş gürültüsüyle yirmi yıldır görmediği memleketine doğru yol alıyordu. Leyla, camdan bir sinema şölenini andıran manzaralara bakıyordu. Gö...
Kasaba yokuşluydu. Her kasaba gibi bir aşağı mahallesi, bir yukarı mahallesi, Harman Yeri denilen meydanı, kahvehanesi…vardı işte. Her bir öyküde mek...
Yeni elbisesini giydi. Güzeldi. Renkleri capcanlı; cıvıl cıvıl… Yumuşacık kumaşın bedenini sarması çok hoşuna gitti. Teninde tarif edemediği bir sı...
F. öğle yemeğini yolu bu mahalleye düştükçe uğradığı esnaf lokantasında yedi. Tavuk sote, pirinç pilavı, yoğurt ve tel kadayıf. Beyefendi tavırları ve...
Yola çıkmanın vakti geldi. Bu saatlerde iyi şeyler bulabilirim çöplerde. Bazı günler gerçekten iyi şeyler de topluyorum. Mesela geçenlerde çöpten bir ...
Dil bilmediği, tanıdık olmadığı kimseler arasında bulunmak;bazen bir rahatlık kendisiyle baş başa kalmanın huzuru, belki içsel bir tamirat imkânı sağl...
Televizyon izlerken vaktin nasıl geçtiğini anlamazdık. Eski Türk filmlerini severdi, en çok da siyah beyaz olanları. Apartmanların istilâsına henüz uğ...
Gece lambasının loş ışığı gözümü alıyordu. Koltukta rahatsız kıpırdanışlarla uyumaya çalışıyordum. Oldum olası severim bu koltukta uyumayı, uykum olma...