Edebistan Tüm Yazılanlar
bismihi teala ...08 eylül 1428, cuma/ist... aslında şu an itibarıyle zahiri/dile gelebilir bir dert ve tasa görünmüyor, âlemlerin rabbine binlerce ve sonsuzca şükür. ancak, yine de, adeta içsel (deruni) bir tatminsizlik, bir boşluk hissediliyor... belki bu, ruhun gurbette bulunuşundan (garibliğinden) naşi olabilir. böyle i...
Aşkın diyarına kutlu yolculuğun çağrılan, seçilen yolcuları, yollara revan oldular. Sonbahara hazırlandığımız şu günlerde, koşuşturmalarımız arasına hac kafilelerini gönderme telaşına düşüyoruz. Aşk yolcuları, kutsal beldeye gitmenin heyecanını yaşarken, bizler de Hac mevsimini, kurbanı, Hz. İbrahim’i, Hz. İsmail’i, Hz. Hacer’i ...
bismihi teala ...26 ağustos 1428, cumaertesi/ist... —«düşünmemi engelliyorsun(uz) ve bu, bana (bir insan’a) edilebilecek kötülüklerin en kötülerindendir.» (kendimden alıntı) ...29 ağustos 1428, salı/ist... gece üçde kalkıp okudum. altıda sabah namazını kıldım. biraz daha okuyup, yedibuçuk gibi yatdım. kalktığımda saa...
bismihi teala ...05 şevval 1433, pencşenbe/kirmastı... dün, okumakda bulunduğum kitabın kapağındaki adına (“islam ve insanlığın kaderi” –gai eaton) bakan yedi yaşındaki ömer, dedi ki: «baba, okuduğun kitabların adında hep islam var. bakıyorum, bakıyorum, hep islam’ı görüyorum?!» bu meraklı soru cümlesine karışılık, dedi...
Serkan Türk’ün yeni öykü kitabı TANRI'NIN YALNIZ KIRLARI, Dedalus Yayınları arasından çıktı. Serkan Türk kitaplaşan yeni öykülerinde, Tanrı’nın Yalnız Kırları Mahalle meydanlarından, sokağın kuytusuna inip, oradan Tanrının yalnız kırlarına uzanan bir okuma yolculuğuna çağırıyor bizi. “İçimiz Çölse Biri Geçmiştir”in şairi geçt...
1648 Westphalia öncesi dönemde Hıristiyanlık, Batılı kozmopolitanizm içinde evrensel birleştiriciliğe sahipti.Din olarak Hıristiyanlığın krize girmesi ile birlikte, dinini medeniyete dönüştüren Batılı kozmopolitanizm, bir tür seküler Mesihçilik yarattı. Bu sürece bağlı olarak, daha önce din bağlamında kurulan geleneksel “hak/bat...
http://www.youtube.com/watch?v=XjRgxq5V8b0 Bu yüzü tanıyorum ben! Hafızamın derinliklerinde dolaşmasına izin verdiğim günden beri farklı bir dilden söyleşiyoruz onunla. Alındaki çizgiler diken gibi batsa da yüreğime, bu hüznü anlıyorum ben… Belli ki ufuklar tutuşmuş yine seyrine daldığı âlemde! "Ne içinde ne de dışında" olduğ...
Son on yılda Türkiye'de fantastik edebiyatın aldığı mesafeyle orantılı bir yayın-okuma ivmesine rağmen, ne edebi kamu ne de genel tartışma ortamları, fantastik edebiyatın ayak seslerini pek kulak kabartmadılar. Çeviri yapıtların ardarda yayınlanması, yayınevlerinin üstüste baskı yapması, çocuk yaştaki okurlardan tutun yetişkinle...
Seyyid Kutup, Malik Bin Nebi’nin adını vermeden aralarında geçen bir tartışma hakkında şöyle izahat yapmıştı: “Bir zaman basılmakta olan bir kitabım hakkında ‘Uygar İslam Toplumuna Doğru’ adı altında bir ilan vermiştim. Bir sonraki ilanda, konusuna uygun olarak kitabın adının “İslam Toplumuna Doğru” olmasını yeterli görerek daha...
Islak kibriti tutuşturmak aslında kolay Çeşitli edebiyat dergilerden tanıdığımız öykücü Akif Hasan Kaya, hayatın imbiğinden geçirip süzdüğü öyküleri 'Islak Kibritler' adıyla bir araya getirdi. Okur Kitaplığı tarafından yayımlanan kitapta, hayata, ölüme, savaşa, inanca, dostluğa ve dahi birçok şeye dair okuyanda iz bırakacak b...
Bizim harika bir üstadımız var. Evimizde Büyük Doğu ciltleri vardı, ben de okurdum. 6-7 yaşında çocuk, ne okuyacak, ne anlayacak diyebilirsiniz. Ben, Büyük Doğu’nun içinde bana hitap eden sayfalar, köşeler bulurdum. Üstad’ın kitapları arasında, okumadığım çok azdır. İdeolocya Örgüsü’ndeki ‘militarizm’e yaklaşan disip...
“Medeniyet” Türkçe’de 1835’ten sonra Sadık Rifat Paşa tarafından “civilization” kavramına karşılık olarak kullanılmaya başlanmıştır (BAYKARA, 1992: 27- 32). Murat Belge’nin İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde verdiği bir konferans var. Konferansın başlığı, Sivil Toplum Nedir? Şimdi bu konuşmadan uzunca bir alıntı yaptığım zaman konu...
Abdurrahman Adıyan 2.Şiir kitabı “Sündüs Döşeği”nde yaşadığı çağı ve tanık olduğu olayları toplumcu bir söylemle şiirleştirerek okurlarıyla buluşturdu. İki bölüm hâlinde ve 51 şiire yer verilen kitabın içindeki şiirlerin özüne bakıldığında insanaait değerler hakkında düşündüklerini yer yer kinayeli ve didaktik söyleyen, k...
Bir sanat yapıtının, bu edebiyat eseri olunca da geçerli, ekonomik nesne oluşu ile onu deneyimleyen, alılmayan okurun cephesinden durumu ayrı ayrı konuşulmalı. Her ne kadar belirli ve okurlukla vasıflanacak bir okur kitlesi yoksa da artık, belirsiz bir muhataba doğru konuştuğumuza göre, elimizde onun istediği bir şeyi taşıdığımı...
13. YAYIN YILINDA BULUNAN EDEBİSTAN'IN KENDİ TEAMÜLÜ OLAN ÜÇ AYLIK TATİLİ BAŞLIYOR. BUNA GÖRE TEMMUZ, AĞUSTOS VE EYLÜL AYLARINDA GÜNCELLEME YAPILMAYACAK; YENİ GÜNCELLEME 1 EKİM 2012 TARİHİNDE YAPILACAK. HABERAKTİF KLASÖRÜNDE İSEHABER, ALINTI VE GÜNDEME İLİŞKİN YAZILARIN YAYIMI KESİNTİSİZ OLARAK SÜRECEK. www.edebistan.co...
YENİ ŞAFAK KİTAP EKİ'Nİ BUGÜN (ÇARŞAMBA GÜNÜ) GAZETENİZ YENİ ŞAFAK'LA BİRLİKTE BAYİİNİZDEN İSTEYİNİZ.
[16 mayıs 1428 salı, ist.] her dertden sonra dertsizleşmek; her cenazeden sonra ölümsüzleşmek... (yoksa, yaşayamaz mıydık? yoksa yaşama kalitemiz artar mıydı?) akıllı ona derler ki: dertlerin evinin kapısında (hatta giysisinin cebinde) nöbet tuttuğunu unutmaz; her cenaze kaldırılışında kendi cenazesini/naaşını görür (ve...
KARABATAK YOSUN YEŞİLİ ÇIKTI DENİZDEN BU KEZ Edebiyat dergiciliğine yeni bir boyut kazandıran Karabatak, üçüncü sayısıyla da sanatın bütün alanlarını edebiyatla harmanlamaya devam ediyor. Naime Erkovan, “Masumiyet Müzesi’nde Bir Sabah”la Orhan Pamuk’un kurgusal müzesine yaptığı ziyaretin izlenimlerini müzeye adını veren roman...
(www.dunyabulteni.net) Yezd'le ilk temasımızda edindiğim intiba, İsfahan'a göre toprakla daha bütünlemiş bir şehir olduğu yönünde. Trafikte makas atan motorlar ve taksiler görüyorum. İnsanlar daha esmer ve daha kaba. Trafik yoğun ve cadde boyu dükkanlar. Sanki İsfahan'da hizmet, Yezd'deyse ticaret ön planda. Otele dönüş...
İnsan zaman içinde bazı kelimelerden soğuyup, onları lûgâtından siliyor. Bu konuda eski defterlerime bakacak olsam; son kullanma tarihi bayağı eskilere giden, en dipteki kelimelerden birisi de 'empati'dir. Türkçeye İngilizceden geçen bu kelime önce akademik jargonda kullanılmaya başladı. Pek beğenilmiş olmalı ki; kısa sürede jur...