PENCEREDENİZLER 24
bismihi teala
...05 şevval 1433, pencşenbe/kirmastı...
dün, okumakda bulunduğum kitabın kapağındaki adına (“islam ve insanlığın kaderi” –gai eaton) bakan yedi yaşındaki ömer, dedi ki: «baba, okuduğun kitabların adında hep islam var. bakıyorum, bakıyorum, hep islam’ı görüyorum?!»
bu meraklı soru cümlesine karışılık, dedim: «çünki dinimizin adı islam. islam, biz müslümanların dininin adı. dinimizi öğrenmek için, ben böyle islam yazan kitabları okuyorum.»
bu meal söylediğimi ileride hatırlarsa, o zaman ellili yaşdaki babasının, o yaşa gelmiş iken hâlâ dinini, islamı öğrenememişliğini, dolayısıyle kalınkafalılığını mı düşünür; yoksa, müslümanların islamı öğrenmeği, bırakmadan ve bıkmadan sürdürmesi gerektiğini mi?
...
dün, komşu yaşlı kadın anlatıyor: «filancalar (kızı veya pek yakınlarından) geldiler... arabayla geldiler...»
sehven atladığı “araba”yı, “araba”nın taşıdığı öğünç teşhirini, şeytan ve nefsinin elbirliğiyle getiriverdiği gurur esintisinin hışırtısı ile telâfi yoluna sapıp, “arabayla geldiler” diyor...
neyle geldikleri, hatta gelip-gelmedikleri bile karşısındakini hiç ilgilendirmiyor; ancak, yaşlı kadıncağız, yakın akrabası veya kızının arabaya bindiğini, damadının özel araç sahibliğini, kızının özel araç/araba sahibi biriyle evli bulunduğunu ilan ve bundan öğünç payı çıkarma derdinde. (kızının dayak yiyip-yimediği umurunda değil.. varsa-yoksa araba, sayın feministler, varsa-yoksa araba... feda olsun arabaya onca dayaklar, çürükler, kırık-çıkıklar.. ve morluklar, sayın mor-çatıcı: morardın mı?!)
derdinde, çünki, tadsız-tuzsuz yeknesak hayatını böylesi öğünç ve teşhirlerle, lafda tadlandırıp renklendirme ve hareketlendirmeğe çalışıyor! ve, sanırım bu hal, o yaştaki (65-70) ve hatta bütün yaştaki ve konumdaki bayanlar için ortak özellik, hal-i müşterek ve müzminiyet.
...15 şevval 1433, pazar/ist...
meal okurken dikkatimi çekti:
«ve neccinâ bi rahmetike min el kavmi’l kâfirîn. / kurtar bizi o inkârda bulunan topluluğun şerrinden» (bekir sadak meali, ötüken yay.)
«bi rahmetike» düşmüş. merhum bekir bey (allah ondan razı olsun) bunu sehven atlamış. ancak, ötüken yayımları, yeni baskıda bunu ikmal edip, merhumu da rahat erdirir, herhalde ve elbet.
...17 şevval 1433, salı/ist...
pastırma sıcağı/yazı dedikleri güneşli bir gün.
...
aklının ve hissiyatının kontrolünü elden bırakma. eldenh bırakmak, kendini elden bırakmakdır, kendinin elden çıkmasıdır, ki, kızmağa başladığında başlar. baş elden gitmeğe başlar. baş elden gidince, ipler de elinden kayıp gider.
...
dallas (rezil amerikan dizisi) “gümbür-gümbür geliyor” imiş... dallas ile yerin dibine gömülesi istanbul’un pespaye medyası...
...19 şevval 1433, pencşenbe/ist...
dünyaya içden müdahale, dışdan müdahale...
akıntıya kürek çekmek, akıntıya karşı kürek çekmek...
kalabalıkları, içine karışıp yönlendirmeğe çalışmak, dışarıdan savaş açmak...
...
sözün sihriyetinden ve sihriyetciliğinden faidelenemiyorsun... (bu, ağzı laf etmek ile mümkin /mi?)
