Edebistan Tüm Yazılanlar
gölgeler kuşandık geçişkenhalkalardan ezeli kanmışlıktan boşalan her yanımız ayaz yalaz bir yarımız bir yarımız kan her nefeste gün ağarttık bi...
geldin ya binlerce yıllık yoldan lili! “tâkatsiz bir söylenceydi aşk!” diyerek.. elbet ona dair hiçbir söz, acının adresinden uzağa düşmezdi vakit ...
kaç kelime kurtardım kaç şiir bu mücellâhayattan diline düştümse yıllarca yine dilimden sözledikçe sürer ya mesel içinde mesel ödünç heveslerle bi...
Bu şiirden umacağın sadece yıkım Hiçbir harf yetmiyor zamanı anlamaya Aldanmaya meyliniz var Ölüme yatkın bir hâliniz Yaşamak diyorsunuz ya mede...
İskambil kağıtları gibi dizildik kadere Benim yüzüm sana dönük, Senin ise ötekine... Sana öteki olan, bendeki, ne çok isterdi “sen” olabilmeyi… V...
Gözlerim Ağlamaklı, yağmura mı özendin Hani Şu Dört Mevsimden Son Baharı Severdin? Yolculuk Var Galiba,Kuşlara mı Özendin Seni çok seviyorum hoşçak...
Güneşin yedi renginde Sapan oyuklar açtı toprakta Ruh daha yakın Ölüm mesafelerde Ellerim kudurmuş Uzanıyor göğe Aynada bakışıyorum Göremedikle...
Başın ağrılarla yüce Ortadoğu’da bir çocuk kan biçiminde Bayramlığını ister her sabah Gözleri kavgalar içinde Sen kahvenden savan dilerken Yaşın ...
sen susunca rüyaların gölgesi olurdu aldırmazdın çalım atardın hayata kızlara üstten bakardın ben konuşunca gölgelenirdi rüyalar a...
gölgesi yoksa aşkın kime yeter kendi kokusu kime göz kendinde kalmışsa ıslak kirpikler kendinde hevesi dilinde şairin varsa elde avuçta bir k...
gölgesi meneviş haresi ben döngüsü daim uykularda süzülen kuğu gölgen kadar varsın varsın çevrilsin hayat çemberi değil mi ki kapandı sır per...
Bir ondasın bir bunda, Beyninde binlerce sarkaç sallanmakta. Bîkarar haller üzerine hep yaşadığın Bazı şöyle, bazı böyle… İçinde ukteler geçmi...
Bankaları sevmemek ibadettir Parlak kaygan granitleriSıkıntıyla gelişen kalabalığını caddelerin En çok onlara gülüyorum Rakamların insanı hizaya so...
Parmaklıklar ardı bir beden Zamanın gitgide şeffaflaştırdığı Bir neden'in sınırladığı ruhun Açlığına gebedir Doğuşuna yahut batışına şahitlik ...
az.saçım uzun ömrüm kısa sen en kışın açan Sayha ya. sana bir şey olmasın diye yakmalı mı tüm değerlileri bırakmalı mı seni bir cani avuc...
"çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden durdular ite çakala karşı yarin kapısında" (Cahit Zarifoğlu) Ey! Vurulan uykularım ...
yakınlarda bir yerde susuz suyun içindesuçsuz, suyun içinde farkında olmaksızın susuz... suda susuz ... su da susuz...
uzaktan gördüğüm yüzün eşgali gönül arşivimden bir aşka ait gözlerimden yağan bu hüzün seli, nefretle andığım bir aşka ait belki dev sayılı bir...
Seninle tanıdım gönül dünyamın en girift notalarını Gönüldeki seslerin en pesini ve en tizini… Aşkın boyutta iniltilerini… Sen öğrettin bana duy...
reyhan’a -çıkmaz aralık- akan ırmak döner mi gerisin geri ya kaçıncı kez ara veren yaşamaya nasipsiz bir mevsim sonu yollar sarı ...