Pencereme ilişmiş sahipsiz bir şarkı,
Anılarımı yalayan teklifsiz bir tını gibi
Geçerken turkuaz göklü bu akşam
Ben sana diktiğim ağacı suluyorum.
Burkalı bir kadının ılgın gözleri hayat
Çölün kadınlarına gül gelmez
Kapımda bahar iğdeleriydin ya da bir serap
Gül renkli bir nutuktu omzumda susuşun
Ahrazsızdı sesin tenime ve intihara yakışır
Seni gözlerime getiren uzun kelimeler anlamsız
Adımıza bulaşan tüm kelimeler biraz harap
Yaramın tuzunu getirmeyi unutma!
Bildiğim kılıçların kestikleri acı değildir bu
Senin kestiğin yardan ünlenen acı
Onurlu bir koku değildir tenim, buluntu
Bu duruş kendini arayan bir çiçek duruşu
Bu duruş adını bulan bir titan arum
Yakana bir ceset çiçeği iliştir