LEKE

sabah mı bu cuma mı günlerden ve uyandığımda aylardır ilk kez
midem ağrımıyorsa -çok âşığım oysa çok âşığım çok
çok aşk bol aşk aşk ki sağnakmış mesela
ama sonsuzdan daha gerçekçidir çok
gerilimden fazlası, ne diyelim ona, bir şey diyeyim
onu küçültmeden ona bir sözcük verilebilirse
-kabul, vereyim

sadece bir sözcük olan şey
bir çocukmuş gibi o kolayca ad konabilirse
ona ece eylül veya sarp hadi
ona hadi sen şusun!denebilirse
onu tanıyabilmek için aylar boyu
görebilmek için onu, kendimi onu taşırken
ona yaklaşmak için bile
sadece bir kelime ile kapatmak
hadi onu biraz daha yakından tanı
önce bak, dokun, fakat
dokunmadan önce, belki yaklaşarak
evet, yüzüme yüzünle
yüz yüze
bir böceğe bile öldürmeden önce bir kez bak

aramızda küskün haziran temmuz
seni çıkarmakla geçti bütün yaz
ıslak çimentoda izler
aramızda yazdan fazlası
aramızda kin bile olsaydı aramız diyebilmek için
bir kez bir aramız bir ara
bu ara hiç onmaz gergin koparsa

seni çıkarmak, mümkün bir dünyanın seçeneksizi
çıkarmak bir yılanın eskimiş gömleğini
–gömlek o gömlek evet
seçmediğim –o –tarlada bir ark kenarında
seni çıkarmak günah çıkarır gibi
zevkle işlenmiş belki
bazen buluncu felç eden bir iştahla
çıkarmak lekeseni, kasteden sana
kendisi de acz içinde bir insan karşısında
anlatarak
seni
anlatmak seni
çıkasın
adını yüksek sesle söyleyebilmek bir kez
çıksın ağızdan ki
bir akına karışmak bir saldırıda ön safta
öne sürmek bir süvariyi
bir madeni eritip eritip kanıma
aylardır kanıma ekmek doğrayan seni
çıkarabilmek için seni seni
acıtsın razıyım hepsini akıtsın çıkasın diye seni
şehirden çıkarmak kapıları açtırıp seni seni
seni
şeytan çıkarır gibi çıkarmak
seni
bir deliden ıstırapla
çıkarıp bir yeleği fırlatır gibi karşı koltuğa
kirliye karıştırmak
karışmak kirline -kirine senin
terinle yıkanmak isterim

(sürecek)