Bu şehir neden karanfil kokuyor diye hiç düşünmedim.
Çatlak dudaklarımın ıslanmadığı yağmurda
Çöle düşmüş bulutlarımın peşindeyim.
Oklu ellerim var ve pişman değilim.
Sönük alevin çevirdiği çamurda
Asırlık kabuslarımı eşiyorum.
Bir karanfili hiç bitirmedim.
Ellerim kirli ve ben pişman değilim.
Bir sancılı duanın arkasından ölmeliyim.
Dilimin aşındığı türkülerle hep bu aynı yağmurda
Nedensiz bir ağacın sessizliğini hunharca deşiyorum.
Haber veriyorum kendime, amansız bir felaketin izindeyim.
Ve soğuk düşüncelerim, neden bu hep aynı dualarla ardarda
Bu şehir sönüyor, hep sönüyor ve ben karanfile hiç bürünmedim.