Edebistan Tüm Yazılanlar
İnsanımız, İslam kültürü ile tanışalı mitolojiye biraz mesafeli durmuş, bu boşluğu da tabiri uygunsa masalsı destanlarla doldurmuştur. Avatar sinema filmi, çekimleri daha bitmeden gerek maliyeti, gerekse de 3D formatında çekiliyor olmasından dolayı çok dillenir oldu. Gösterime girmesiyle beraber dillerde iyice sakız halini ...
1958’de ölümünden kısa bir süre önce, Andre Bazin İkinci Dünya Savaşı sırasında yazdığı sinema üzerine yazılarını tekrar gözden geçirmeye başlar. Aklındaki dört ciltten, 1958’de basılan ilki sinemanın ontolojik temeli üzerinedir veya Bazin’in diliyle, bir gerçekçilik sanatı olarak sinemadır. Bazin birinci cilde, eğer plastik...
Evvel ve ahir, değere değer katan iki unsurdur. Bu, arka planı ciddi şekilde doldurulabilecek bir yaklaşım tabii. Neredeyse her alınan soluk öncesi ve sonrası ile kaim. Her itirafın, bidayette ve nihayetteki pişmanlıkları gibi… Avatar, rüzgâra kapılmış, zamanda savrulmakta. Avatar, rekordan rekora koşmakta… Kampanyası, marka...
1970’lerden sonra gittikçe daha da paraya endeksli hale gelen dünyada tek çıkar yolun zengin olmak olduğunu yüksek sesle haykıran büyüklerimizi duyduk. Evet, evlerimizde oturmamalıydık, çalışmalı zengin olmalıydık. Sonuçta din de çalışmayı emretmişti. “Herkese çalıştığının karşılığı var” demişti. Zengin olmalı, Müslümanlara iş...
Her gerektiğinde tekrarladığım eski tezimi yeniden hatırlatayım: 1960 yılında (27 Mayıs) ilkiyle tanıştığımız darbeler sonrası için 'olağanüstü dönem' diyenlerin tersine, ülkemizin sürekli 'vesayet altında' yaşadığına inanıyorum ben; birkaç farklı dönemi ise, çöl ortasındaki vaha gibi, 'istisna' olarak görüyorum. 1950-60 ara...
“Edebiyat ortamıyla bir bağım yok.” diyen Ö. Faruk Dönmez’le çok tartışılan kitabı Bir Kitap Bir Balta üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşi kitabı okuyan okura ayrı, okumaya apayrı şeyler söyleyecek. YAKUP ÖZTÜRK -“Bir Kitap Bir Balta” ikinci kitabınız olarak İz Yayıncılık’tan çıktı. Tebrik ediyoruz. Hayırlı olsun ...
Arthur Rimbaud, “Ozan, ateş hırsızıdır” der. Hulki Aktunç da “Yangın kavmindeniz ne giysek alev” dizesiyle durumu bir güzel özetlemiştir. Evet, şiir bir tutuşma halidir. Şair aşkın, yani yangının ortasında kalmıştır. Yazıcının nidası ya da sükutu ateşten kelimelerle ete kemiğe bürünür. Kimi zaman bu, ucu yanık bir mektup olu...
Ateşten Kelimeler’de, İmgeyle imgelenen arasındaki ilişki hemen sonra gelen imgeyle tersyüz edilir; öne çıkan bir görüntü hemen yıkılır, yok edilir. Aslında imge yoktur hep imgelenen vardır ya da başka söyleyişle gösteren yoktur, hep gösterilen vardır. "Hem gerçek dediğimiz nedir ki? İnkarımızla gerçekleşenin gerçekliğinden ba...
PROFİL KİTAP & MAVİAGAC KULTUR SANAT, Ocak 2010’da yayınlanacak kitaplarının hazırlıklarını sürdürüyor. Güler Kazmacı’dan Beyoğlu Kadınları, Efsun Önder’den, 9, Daniel Suarez’den Hayalet Program Daemon, Muharrem Kaşıtoğlu-Kader Gür-Sinan Kavrak’tan Yazmış Bulunduk, Ayşe Böhürler’den Yazmasam Ölürdüm adlı kitaplar kısa bi...
Herhangi bir konuda verili dünyanın dışına çıkan her durum, eylem ve yapı hemen dikkatimi çeker. Bu, güvenilir bir ismin kaleminden çıkmış bir eserse benim için daha da önemli. Konu şiir sanatıysa zaten arayıp bulmakla kendimi vazifeli sayarım. Yine öyle oldu. İlk olarak Mimlerin Abecesi kitabını okumuştum Ömer Lekesiz'in. Son...
Şimdilerde hangi kitabı okuyorsunuz? Mustafa Öztürk; Kur’an’ı Kendi Tarihinde Okumak. En sevdiğiniz okuma saati hangisi? Gece saat 08’den sonrası. En sevdiğiniz okuma yeri hangisi? Kendi odam. İlk okuduğunuz kitabı hatırlıyor musunuz? Muhtemelen Kemalettin Tuğcu’dan olmalı. En se...
Ömer Lekesiz’in yeni kitabı ATEŞTEN KELİMELER Selis Kitaplar arasından çıktı… ATEŞTEN KELİMELER’deki metinlerin, şiir çözümleme yazıları olmadığı; sekiz şiirde yer alan kimi imgelerden hareketle üretilmiş sekiz öznel şerh olduğu kitabın girişinde vurgulanmış; metinlerdeki edebi niyetin, her biri bir yıldız olan şerhlerin dün...
Ğ dergisi beşinci kez okurlarıyla buluşarak, genç bir ekip tarafından çıkarılan ortalama bir edebiyat dergisine biçili ömrü tamamlamış bulunuyor. Böylece saf edebiyatın, gençliğin, heyecanın, kalbin hanesine bir çentik daha atılırken; mantığın, rasyonalitenin, hokkabazlığın, gruplaşmanın, yozlaşmanın, samimiyetsizliğin çirkin ...
Kelimeler her insanda farklı farklı çağrışımlar yapsa da sanatçılarda bir başka çağrışım yapıyor! Her şeyin tükendiğini düşündüğünüz bir anda, bakarsınız ki bir kelime ile hayat yeniden dirilmiştir. 'Hayy' olan Allah'ın ismi sanatçıda böyle bir karşılık buluyor. Kelimelerin kalbini yararak harflere, hecelere dönüştürür ve 'hal...
Sait Faik Abasıyanık, 14 Kasım 1950'de vefat eden Orhan Veli hakkında Yeditepe dergisinde bir veda yazısı yazar. (1 Aralık 1951) Yazıda, Orhan Veli'yle olan bir hatırasına da yer verir. Şöyle: Mustafa'nın Meyhanesi'nde Kavaklıdere'nin başındayız. "Sence en büyük şair kimdir, Orhan?" "Fuzuli." İkinci şişenin ikinci ba...
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 15 yıldır çalışmalarını sürdürdüğü Beyoğlu'ndaki Luvr Apartmanı'ndan İstanbul'un bir başka tarihi binasına, Şişhane'deki Deniz Palas'a taşındı. Yirminci yüzyılın başlarında mimar Georges Coulouthros (Yorgo Kulutros) tarafından, Art Nouveau stilinde inşa edilen Deniz Palas bundan böyle, 37 yı...
Alman yazar Ralf Rothmann, Deniz Kenarında Geyikler adlı öykü kitabıyla körelmiş duyarlılıklarımıza sesleniyor. Kitaptaki on iki öykü, bilinen tek kesinliğin bu dünyaya ve an’a ait olduğu bilgisinden yola çıkılarak yazılmış; hayatın seyrinde olağan gibi görünen kimi absürt anlara ve bunlara göre geliştirilen ani tutumlar üst...
Yıldırım Torun'un "KLASİK ANARŞİZM" adlı kitabı,Savaş Yayınları arasından çıktı (Ankara, 2009) Godvin, Proudhon, Bakunin ile Kropotkin'in anarşizm konusundaki kuram ve felsefeleri üstünden klasik anarşizminincelendiği eserin "giriş yazısı": Siyaset felsefesinin problem alanı itibariyle iki temel soruya yöneldiğinden bahsed...
Birkaç köşe yazarının duyarlılığı da olmasa, göçük altında kalan 19 işçinin ölümünü unuttuk, unutacağız. Onlardan önce, peyderpey beşer onar iş kazasına kurban giden yüzlercesini unuttuğumuz gibi… Buna "iyi" taraf denmesi bile iç acıtıcı ama, en azından yazar kalemlerinde, ortak toplumsal vicdanda anlık kıpırdanmalara sebebiye...
Bir Nezihe Meriç öyküsünden mi çıkıp geldin kuzum sen? Şıp demiş, bir öykünün sayfalarından düşmüş olmalı. Büyük bir hastanenin romatoloji servisinde, 203 numaralı odada. Gencecik bir kadındı ve kendisine benzer karakuru, ufacık bir hikayesi vardı. Hoş herkesin hikayesi kendine benzer ya! O hikayeler öylece kapanır, yapışır ...