Edebistan Tüm Yazılanlar
Sermüezzin Osman Nuri ile Gülnihal Hanım’ın 1850’li yıllarda Fatih semtinde evlenmeleriyle kurulan Sermüezzin Ailesi’nin, 4. kuşağına da uzanan serüveninin iç-içe anlatıldığı, AYŞE KARA imzalı LÂL Timaş Yayınları’nca okurlara sunuldu. Mevlana’nın “Bütün alemin halleri, belki bir rüyadır; yorumu öbür dünyada belli olacaktır”...
HECE’nin Bir Entelektüel Tedirgin Cemil Meriç(*) başlıklı özel sayısı, bir entelektüelin yaşamı, yazdıkları çevresinde Türkiye’nin geniş, engin, zikzaklı, dönemeçlerle, labirentlerle dolu kültür haritamızı tartışma, değerlendirme gündemimize sunuyor. Her zaman üstü açık kalan, yüzyıllardır üstü kapanmayan uygarlık yaramızı...
Hamit Can’ımızın vefatından sonra işitmeye başladık... Mail gruplarında, internet sitelerinde, okur mektuplarında... Şöyle laflar: “Bu kadar değerli de, biz neden bilmiyoruz?” Sen ne bilirsin ki! Bir “değer skalan” var mı ki, kimin ne önemde olduğunu kavrayabilesin! Hamit Can’ı duymadın. İbrahim Tenekeci ne iş tutar, Kam...
Ömer Lekesiz, inceleme, eleştiri ve denemelerinin ardından farklı kitap bir çalışması ile yeniden okurunun karşısına çıktı. Mimlerin Abecesi (1995), Hasan Aycın Çizgilerinden Örneklerle Çizgi Sanatında Dil ve Mesaj (1995), Sevgilinin Evi/Ev-Kabe Simgeciliği Üzerine Bir Çözümleme (1997), Şirazeden Şirazeye (1997), Öykü İzleri (...
"Yoksulluğum övüncümdür!" şeklinde çeviregeldiğim "Fakrî fahrî!" hadîsinin derin anlamına itibarla, eğer hatırlanacak olursa, geçenlerde, bir vesileyle yeni bir karşılık önermiştim: "İyi ki muhtacım!" * * * Fakr (fakirlik) hakikaten "muhtaç olmak" demektir. Bir düşünün bakalım, içimizde muhtaç (fakir) olmayanımız var mı?...
"Saat 11 oldu" diyor Kadir Demirel, "Ben, Hamit'i bekliyorum. Yok, hâlâ gelmedi." "Geç geldiği zaman, iki elini açar, 'hepinizden özür diliyorum' der, yerine geçerdi. Bugün, gelmedi." Yurt Haberler Servisi'ne uğradım, başsağlığı için. Orası da, gazetenin başka bölümleri gibi, sessiz, ıssız. Hamit'in oturduğu, her geç...
Evden çıkarken yanıma Hamit Can'ın "Derbesiye Günleri"ni aldım, Cuma namazından sonra caminin yanındaki kafeteryada oturup okurum, sonra hakkında bir şeyler yazarım diye. Perşembe akşamı Vadi Kitabevi'nde Ziya ağabey hediye etmişti. Arka kapağındaki şu satırlarla mest olmuştum: "Yazdıkça beni bir heyecan sarıyor. Kalb atış...
Hamit Can’a ne borçluyuz? Sükûneti... İyiliği... Bilgeliği... Mütevazı kararlılığı... Dünyalık hırslardan uzak kalarak da kendimizi gerçekleştirebileceğimizi... Beyaz Saray’ın merdivenlerinden iniyordum. 1984 mü? Üzerinde “tektip çarşı kıyafeti”, başında onbaşı kepi, Pınar Yayınları’nın kapısında durmuş, güleç ve sakin, bi...
Biz daha Nusret Özcan'ın yokluğuna alışamamışken, Hamit Can'ın vefat haberi geldi. Böyle ani vefatlar insanı sarsıyor. Bir gün önce beraberdik. Biraz rahatsız olduğunu ifade etti. Halsiz görünüyordu. Doktora görünmesini söyledim, boş ver dedi. İlaç teklif ettim, ıhlamur içtim iyi geldi, bir bardak daha içip eve gi...
"İyiler erken ölür" şeklindeki o savsöze şimdiye dek hep seküler hurafe muamelesi çektim. İyiliğin, hepimizin bir yerlerinde bulunduğu yeryüzü serüvenimizle ilişiğini kesmek, güzel olan her şeyi ahiret alemine ait kılmak gibi bir gizli ajandası vardı bence o cümlenin. Oysa, "öteki taraf" dünyada yapıp etmelerimizin sonuçları...
Hamit Can, bu sabah kalp krizi geçirerek rahmete erdi. O dosdoğru yaşayan bir Müslümandı, gönlü zengin bir dervişti… O dostlarını, kardeşlerini çok sevdi… Sezai Karakoç’un adını, misyonunu imanının bir göstergesi olarak taşıdı dilinde hep… Müslümanca yaşadı ve Müslümanca gitti öz yurduna Hamit Can… Ailesine, dostlarına,...
Temrin dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şeref Yılmaz ve arkadaşları tarafından yeni kurulan FERFİR YAYINLARI ilk kitaplarını Mart 2010'dan itibaren okurlara sunacak... Yayınevi konusunda Şeref Yılmaz'la www.haberkultur.net'te yayınlanan söyleşiyi aşağıda sunuyoruz: Ferfir Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Şeref Yılmaz ile yeni yay...
"Arada Kalmış Tebessüm", sosyal psikolojiyle kurulan ilintileri ortaya koyan bir roman. Sevinç Çokum, romanında sınıf çatışmasına, ihtiyaçlara, çıkarlara, ideolojilere, yönetimlere, ezilen ve ezenlere, darbelere bakışları tüm yönleriyle aktarıyor. "Tren Burdan Geçmiyor" ortaya attığı dünya görüşü abukizme bu romanında yer vere...
PROFİL YAYINLARI'nın, resmi tarihin yalan söyleme biçimleriyle ilgili kitabı, RESMİ TARİH YALANLARI okurlarıyla buluştu. RESMİ TARİH NASIL YALAN SÖYLER? Ders kitaplarında öğretilen tarihin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğu hep tartışılır. Özellikle 2000’li yıllarda resmi tarih konusu daha da alevlendi ve herkes taraf...
Ömer Lekesiz’in Ateşten Kelimeler’ini (Selis 2009) okuduktan sonra iki hal içre buldum kendimi. Fakat iki ayrı hal değil, Tanpınar’ın ifadesiyle yekpare bir an içinde iki hal: heyecan ve melal. Heyecanın failleri: Sanki dilim ateşe tutulmuş; hem korku hem haz. Korkunun besleyeni, söylenilenlerin, söyleyenlerin, simgeleri...
“Hayatın çeşnisini, zenginliğini, özgür açılışlarını; kendine özgü, derûni bir hassasiyetle sunmaya çalıştım. Başarabildimse ne mutlu! Böylece bir yazarın kalem renklerini, edebiyat sesini, maharetini de, ortaya serilmiş göreceksiniz. Ve karar vereceksiniz.” Diyor, Hüzeyme Yeşim Koçak, “EDEBİYATÇIysam ne OLAYIM” isimli yeni ...
İnsanımız, İslam kültürü ile tanışalı mitolojiye biraz mesafeli durmuş, bu boşluğu da tabiri uygunsa masalsı destanlarla doldurmuştur. Avatar sinema filmi, çekimleri daha bitmeden gerek maliyeti, gerekse de 3D formatında çekiliyor olmasından dolayı çok dillenir oldu. Gösterime girmesiyle beraber dillerde iyice sakız halini ...
1958’de ölümünden kısa bir süre önce, Andre Bazin İkinci Dünya Savaşı sırasında yazdığı sinema üzerine yazılarını tekrar gözden geçirmeye başlar. Aklındaki dört ciltten, 1958’de basılan ilki sinemanın ontolojik temeli üzerinedir veya Bazin’in diliyle, bir gerçekçilik sanatı olarak sinemadır. Bazin birinci cilde, eğer plastik...
Evvel ve ahir, değere değer katan iki unsurdur. Bu, arka planı ciddi şekilde doldurulabilecek bir yaklaşım tabii. Neredeyse her alınan soluk öncesi ve sonrası ile kaim. Her itirafın, bidayette ve nihayetteki pişmanlıkları gibi… Avatar, rüzgâra kapılmış, zamanda savrulmakta. Avatar, rekordan rekora koşmakta… Kampanyası, marka...
1970’lerden sonra gittikçe daha da paraya endeksli hale gelen dünyada tek çıkar yolun zengin olmak olduğunu yüksek sesle haykıran büyüklerimizi duyduk. Evet, evlerimizde oturmamalıydık, çalışmalı zengin olmalıydık. Sonuçta din de çalışmayı emretmişti. “Herkese çalıştığının karşılığı var” demişti. Zengin olmalı, Müslümanlara iş...