Bilgelerden derledim, kavi
yosun tutmuş siperlerine düşen ateşi
sır meclislerinde her daim
temin cehdiyle kotardığım imla
serpilir ve yıkar sonunda ellerimi
Ilık bir yaz başlar sağnakla
renk verir fenerler, sükûnete nazır
yolcular gelir hünerleriyle
İğde yanığı ve bakir kentlerin
alnacında şakıyan, asya
o eski ruh tazeliği
deniz ile kalbin bütünleştiği sayha
gibi çizerken ay burcunu
sen bir ikindi faslı saçarsın topraklarıma
Ah sesiyle büyüyor sema
can arıyor bir gezgin çölde
izbe çarşılarda
sunulan mihrabıdır bu aşkın
dert olsak ve dökülsek yaramıza
ve anka