Menu
PİS KAN
Şiir • PİS KAN

PİS KAN

I
Pislik n’apsan pisliktir
Can çıkmadan çıkmayan bir şey
Kader değil ama öyledir
Adamların adam olmayışı
Kurdukları düzen, çaldıkları davul
Ivır zıvır bazı alçakça
Köşe kapmalar ve yaptıkları öyledir
Bazı kel ha ha bazı fodul
Güttükleri bazı şeytandır halka karşı halt için
N’aparsan yap yine pislik yine öyledir

Mübahmıştı meğer demoklesin kılıcı
Posta koyup güya Roma’ya can verdiler
Oysa ne kadar yalan dolan o kadar osuruk
Demokrasi halayında ah evet oluyormuş her türlü orospuluk
Medeniyet dedikleri başka türlü söylenmiyor
“Tek dişi kalmış pezevenk” hani başka hani o kadar
Pardon ama yahu söylenmiyor
Beyaz adamlar ve ektikleri lanet
Delikli demir, çapullar ve domuzlar
Söylenmiyor gerçekten
Dans eden bir intikam hiç başka türlü

Ceberrut endamıyla poz veren yabancı
Uşağının uşağı Çavuş İvan
“Tecavüz halka panzehirdir” demek, hiç bu başka türlü
Başka türlü söylenmiyor karnındaki havyar
Havyar mı hayvan mıdır piç kurusu böğürtüsü
Gövdemizde birden bir kanlı şarampol
Gerçek şu ki başka türlü söylenmiyor
Döşümüze daha çivi çakan eşkiyalık
Çaktıkları ifrit çaldıkları düdük
Yalan dolan bu ne kadar bu kokuşmuş düzenler
Rantiyeci sülükler hiç başka türlü
Söylenmiyor ha ha ha
Yedikleri nane ve yuttukları şey
Yüzde yetmiş indirimler şu yüzde yüz yalan
Yüzdelik hakikatler ama yüzde yüz orospuluk
Yüzde yüz ha ha ha

Pisliğe dokunmayan bencillik
Yüzde yüz dokunmayan devlet
Dokunmayan sağ, dokunmayan sol
Şeytanı bol adamlar bu yüzde yüzdür
Öyle sahi, öyle çetrefil
Sularımızda malum üç bacaklı konvansiyon
Şu erbab- devir erbab-ı fırsat erbab-ı çark
Ne kadar ama meymenetsiz ne kadar osuruktan
Parazitleri üstümüze sıçıyor bazı ehl-i fücur
Ortadoğu’ya gelip sıçıyor
Büyük büyük

“Bunlar da canım hadi nerden”
“Parazitler, dik durmak fikri falan”
“Neymiş konvansiyon, şark bedbahtlığı, şu bu”
“Size ben pek tabi iyi keyifler”
“Bayım iyi seyirler iyi uykular iyi”
“Yüzde yüz size de aferin yüzde yüz öyle beyler”
“İyi siciller, i i iyi mesailer”

“Sana da pisliğin dölü, sana da muhakkak
Koca bir aferin!”

II
Açılmış kulaklardan aha böyle
Tarih yaparak
Meğer halkı halkeden ezan
Tepe tepe çıkmayacak
Bir can, bir iman

Tepe tepe sanki bir
Kökünden fışkıracak ulu, upulu bir şey

Tepe tepe geldilerdi. Hepsi bir
Hır hır hırlayarak geldiler
Şedit ayaklarla tepe tepe
Yüzlerinde böğüren şey peh peh demirden tepe
Güttükleri kin, ipe çeken pislik
İpe çeken eşkiya
Zil takıp neydi
O salya saçan acele
Tepe tepe

“Halk dediğin bir Türkiye’ymiş karınca kararınca
Düşmanı yorar pabucunu eline verir
Bazen anlatır bazen ama üşüyerek her şeyi
ÇIKMADIKÇA CAN ÇIKMAYACAK SANKİ BİR HUY
BEŞVAKİTKAVİSLERLETÜRKÇEMİZİNGÖKLERİNDE”

Tepe tepe çıkmayan bir kader
Tepe tepe fakat yoruyor

“Ne çare öyleyse
Bir kaçını bunların sallandırmalıyız Türkiye’yi konuşurken”
“Teptikçe biz bunlarda ama daha bir barbarlık
Şakaklarını daha da çıkartıyor eski güneşler”
“Halka saygımız gerçi vardır
Cumhuriyeti yaşatmak mucibince”
“Varsa vardır, lakin her zaman
İşimizdir halka hiza vermek ”
“Kuzu gibi daim yaşasın için Cumhuriyet”
“Ne ki bizi biz yapan bir kabustur halk”
“Topuğumuzda ilelebet bir ağrı”
“Ayağımızın pabucu”
“Kılıcımız küreğimiz, toprakta
Kefensiz yatan şehidimiz”
“Kınalı kuzumuz, efendimiz hi hi”
(Hi hi hi)
“Halk ilelebet halktır, bozuk plak misali
Beş vakit ne yapsanız çalan bir eski”
“Bir yanı hep katır gibi yorucu, eski”
“Şakaklarında hep aynı güneşlerle geliyor”
“Sonra gidiyor geldiği gibi”
“Gidecektir hep avansı tüketince”
“Oldukça biz, ipler oldukça elimizde”
“Peki ama, peki nasıl?
Ne der hani cümle alem?”

Ne der ha ha şeytanın papazları
Eğri oturup düşünün bir
Düşünün savaşta ve barışta

Ne çok ihanet ne çok sen ben
İkircikler kadınlar ne çok
Düzenler çıkmaz sokaklar ne çok tahterevalli
İçinizden serzenişler vah vah geçiyor ne çok
Çuvallar teyyareler başınızdan
Vah vah

“Bunların galiba gavurluk akıyor hepsi”
“Galiba bu kibir, bu bulutlar”
“Vatan aşkı ha ha..
Haşa bu taptıkları beylikler”

KÖRLE YATIP ŞAŞI KALKIYORLAR
BUNLAR HA HA PİSLİĞİN DÖLLERİ
İPE ÇEKEN İPSİZLER!

III
Etrafım ne kadar Kabil o kadar pislik
İt kokan durmadan bir şey
Salya saçan ifrit
Kalbi bozacak zorla bir şey


Başımıza bir kancık kuzgun ne diye
Ne diye bir ucube ne diyedir beylikler
Temiz gömlekler ütülü yürüyüşlerle burda bir
Ziyadesiyle kancık ziyadesiyle hem kuzgun
Ziyadesiyle bir abuk ziyadesiyle küçüle küçüle
Zilzurna tepiniyor

Karışmış akıllar bozuk düzenlerle tepiniyor
Bizim ha ha düztaban İskender

Dilimin altında daha benim
Ha ha ne baklalar
Türkiye var devrim var bazı uzaklar var

Başımı -işte şöyle bir- Türkiye gibi kıstırıp
Avuçlarıma “Hah işte bu”
Dedim “pislik torbası, bela damlayan dırdır”
“Sabrımızı çer çöple kanırtacak şey”
“Bir imtihan belki gelir geçer”
“Bize ibret yahut bize bir canlı püskül”
“Kuyruğunu yalayan bize maymun”
“Bize böyle güldüren ama ne kadar pislik,
Ne kadar da beyin tasında kumpas”
“Başımıza daha böyle illet”
“Örülmedi böyle bir çorap”
“Sanmam hane-i devlette
Bundan daha müşkül kancık”
“Daha bir davul zurna”
“Çirkin çirkef hiç böyle uluorta”

Böyle şirret böyle bir fütursuz
Böyle hep etrafımda
Bunlar sinekler gibi çoğalmışlar
Bunlar daha benim pislik akan tozluklarım
Ezip büzülen ezilip büzen
Gün gün amma da çoğalmışlar

Karışmış akıllar bozuk düzenlerle
Bunlar hep yalap şalap bunlar türlü türlü

IV
Her taşın altından bunlar
Bir daha, bir daha durup baktım
Pislikler, bedavacılar, kancıklar
Çil çildi benim intikamım

Baktıkça bende yine ey benim intikamım
Bende huzursuz eden bir güneş
Bazı huylar bende bazı bir
Görülmemiş karanlık
Bazı bir kor bazı ok gibi
Korkutur gözlerim
Budandıkça daha bir ellerim daha bu yalnızlık
Nasıl da bazı işte apar topar sabahlarım

Çarpık adamlar dökük suratlarla bir
Büyür bende bir yalnızlık, büyür
Kurtlarım sürülerim
Tepelerden patlayan bir kahkahayla
Ordularım bakıp bakıp

Meğer olmazsa olmaz bende bir Dumrul
Olsa yılan başımıza artık olsa bir kuzgun
Olsa aptal kibir olsa adilik
Olsa da şer şeraret ve korku
El pençe olsa adamlar olsalar büyük küçük
Olsa da eğilmeyen bende yine bir şey
Bir erlik bazı lafa laf bazı üstü kapalı
Uluyor bende bazı apaçık ulu bir kan
Bende bir gökçe ç ı n l a y ı ş
G i b i g e r i l e n b i r y a y

Öyle ki şimdi birer
Bunları sinek gibi görüyorum
Geçtiğim tepelerden
Bunlarla kanımı
Bunlarla ben domurtan bir savaş

Bunlar torun torba bunlar çünkü öbek öbek
Yalan dolan alçakça vesair
Her taşın altından
ÇIKIYORLAR AH PARDON
GİBİ ŞEY GİBİ PAT PAT GİBİ BOK

“Medeniyet mi hadi canım hadi sen de
Daha neler”


(Hece 129, Eylül 2007)