Menu
Naat Taybe
Şiir • Naat Taybe

Naat Taybe

i.

o gizli yumurtalar

şebekeni kuruyor sinemde

huriler neden benden daha dindar

işte böyle sordum kendime damında.

belki ne zaman içimde bir salkım

üzüm bulsam şarap sıkıyorum diyedir.


susmak gülünü çitleyip macunlayıp yutunca

kaburgalarım arasından reyhan fışkıracak.

mescidin ansızın deniz koktuğunda

semavat kolonyası tütecek bıyığımdan.


beni cebine sok bembeyaz çıkar

at kuma beni ejderhaya dönüştür

yabancın değilim beni ikiye yar

hayırlı tarafı al kendine.


eski kafamı kopar yabancın değilim.

yerine bir ateş topu kuba hurmalıklarında.

iki kaşım arasında miras haniflik.

senin ağacını izlemeliydik.


ii.

canımı çitliyorum dişlerim âresinde

gözümün önünde resmin memnunum

ben ölürken buluşalım çok korkuyorum razıyım

çıtır çıtır aroması yayılsın kafamın ağzıma


sonra yeni yok eli senin elinde

perdeyi sıyır götür elin elinde

verdiğin fincanda evren mırrası

kevn dökülüyor dilimi oynattıkça


her şey değişti gün girdapları

kalbim evrene doğru patlıyor arşa doğru

tütünü azaltınca bana sekir mi verdiler

hangi harfi görse muhammed okuyor gözüm


iii.

gökkubbenin altında yalnızım nerdesin

seylan takla oldu üstüme yalnızım

sehpa devriliyormuş gibi bir korku

olağanüstü şeyler arasında umut ve suzluk


şurada biraz takılıp öleceğim

videoların hiç ölmemesi gibi


hâlâ hûda muzaffer efendi

son nefeste bir esma-yı sadrımız olur mu


iv.

akıl somnat'ını aşk mahmud'u aldı

mahabbet mehemmed'i çaldı yere

dünya vü masiyet sitanbulcuğunu

leşker çıkardın yağma ettin

her gün üsküdar'dan topkapı'ya

dumanlar taşıyan şu kafacağzımı


şu ay gibi ya rabbi, şu ay gibi.

çarkın atılmış paslı yağ damlasıyım

ne halkaya girmişim, ne dönebilirim geri

anca sidi ahmed'e zayıf atıflar, ve suzluk

hasan çelebi, kasım baba, sonra suzluk


bulut koşuyor ya rabbi, çamaşırım birikik

büyüyorduk her şey yeniydi ölmedik

acemiliğimi attım kira canımı sıkmıyor

derken hemen geçiverdi gençliğim


üsküdar boşaldı adamın gidince

bir güneş tüm göğü doldurur netekim


tasmasız kalınca başıboş biz de tabii.

sol mememi delip çıkan bir mızrak

dünyanın her tarafında bir kadir olur gibi olsam


v.

nurlu nurlu elemanlar hep adamların

şaşıyorum güzelliklerine koca koca herifler

yahya efendi’ye tırmanıyordum biri

biri sigaramı aldı içeceğinden değil

bastı uçtu gitti herkes, ben böyle kaldırımda.


her şeyden içime bir şeyler damlıyor

neyi nedir bunun bu nedir iç bilmem

herkes vardı, ben yanlış kabı doldurub.

karşıdan karşıya bu köpekle nasıl geçeceğim

müncezip zerrenim güneşe yol bilmem çekilirim


vi.

yol bilmem, sevdiğimleri sana vermek aklettim

deniz amber ege rebab yün gazel kahve geyik mesela

porselen safir gözyaşı aşk ve bölünmüş uykular

şu gök cebine sığar senin, bir şahin nedir

sabah oluyorca ıslığıyla konsun omzuna ko.


rabbimden kendime süleyman istedim

mememin altında bir et beni portakal kadar

yemeklerden sonra adını yiyorum hapur

topkapı'da bir rüzgar fısıltılı ve ansızın

ansızın sincap gibi geriniyor kalbim kafesinde.

alnımdan öpse biri de çok heyecanlansam

Kadir

1994’te İstanbul, Fatih’te doğdu. Samiha Ayverdi Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra 2012-2017 yılları arasında Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Reklamcılık okudu. Hâlen İstanbul Üniversitesi’nde Amerikan Kültürü ve Edebiyatı tahsil etmektedir.Uzun yıllar çeşitli konvansiyonel ve yeni medya kuruluşlarında altyazı ve dublaj çevirmeni olarak çalıştıktan sonra kitap çevirmeye başladı. Birçok çevirisi arasında Hazar Sözlüğü (Milorad Paviç), Klasik Osmanlıca manzum aslından nesren günümüz Türkçesine aktardığı Yusuf ile Züleyha (Taşlıcalı Yahya), İngilizce asıllarından tercüme ettiği Karanlığın Yüreği (Joseph Conrad), Kvaidan (Lafcadio Hearn), Ludwig Wittgenstein (Edward Kanterian) ve Hemingway İtalya’da (Richard Owen) da bulunmaktadır. Romancı da olan Daniş’in biri ödüllü olmak üzere Serçelerin Ölümü ve Yeryüzü Blues adlı iki romanı vardır.

Daha fazla görüntüle
Diğer Yazıları