Çocuk düşerse ölür çünkü balkon’a
I
kafataslarımıza şehvet çivileri çaka çaka
kadınlar ilerliyor kızgın kaldırımda uzun
kalın topuk seslerine çıka çıka içimizden
arızalı tren gibi geçerken ağlamak balkon
ay ipte unutulmuş çamaşırlar kadar kaskatı
havva’da kalan elma tadı damağımızda kar
II
gözlerde tüten cennet hortuma tutulmuyor
pasaklı teyzelerin evet yağ tenekelerinde
prova edilmiyor artık vel ba’sü ba’del mevt
ölüme inat sarmaşıklar betonu kemirmiyor
güneşin alnında kayılmıyor korkuluklardan
çocuk şimdi balkondan sarksa güller kurur
III
balon deli gömleğidir göğüne apartmanın
anneler hep içerden içerden azarlar kuşları
çıldıracaklar fayansa terliksiz bassa oğulları
fakat nedendir bilinmez her sağanakta hâlâ
nuh’un gemisi’ne çağırılmış gibi ayetlerle
balkona bir mucize için koşan çocuklar var