O yıl Erenköyü’nde baharı göremedim...
1.
Bir isyankar Kenan da ben olayım istedim!
Beni dağlardan, fışkıran sulardan
Yahut ataların arzularından
Tutup koparacak Kara Yazılı Adamlar
Düşsün istedim peşime...
O Kara Yazılı Adamlar ki
“İyi bir kul" derler benim için
Göğsümü, kurşunları değil onların
Göğsümü, Buğday Tarlası parçalar
Ya da Kırmızı Üzüm Bağı...
2.
Katışacak hayatım günün birinde
Günahkar kavimlerin tarihine.
Katışacak... Her şeyi göze aldım!
Ne dil ne şiir ne mitologya
Yok saydım atalara ait ne varsa!
Yok saydım gökyüzünü!
Bir Kurt düşledim ancak eskilerden...
-Bir Kurt... Hırkasız tüm şairler adına..-
Yaşlı Ortodoks karılar, elleriyle yuğsun
Mâcırlar’ın bana yâr etmeyeceği o Kurt’u.
3.
Çıplak ayak, ak yaşmak!
İpleri kimin elinde kelimelerin.
Kimin elinde, mabetleri
Dolduran tek sesli müzikler
Kimin elinde kızağa vurulan ayaklarım...
Her şiirde bir adım daha
Yaklaşıyorum cehenneme
Talihim yok tanrıların katında
Dualarımla çağırdığım şeytanlardan
Kavmimi yine ben koruyorum
Kanatlarımın altına alarak...
4.
Kendimi hangi peygamberin
Yerine koydumsa
Bir yanım ağır bastı hep İsyankarlara...
Çünkü sabahın elime zorla tutuşturduğu taş
Dalgalandırmadı bir ömür
O büyük büyük suları...
Yüz çevirdim çünkü coğrafyaları aşan inanmışlığa
Yüz çevirdim nasibime
Yüz çevirdim şeyhimin kapısına
Acemi Müritlerin tekinsiz duaları
Nasılsa değmiyor artık ruhuma!
5.
Özümü kul eyledim evet
Yolunu yolum bildim uluların
Girmedim ömrümce, giremem
Nasipsizlerin arasına...
Ey koca Pir-i Türkistan
Kaşıklayamam çorbayı o cahil
Cami cemaati ile aynı tastan
Gülsüz bahçeler bile düşse yazgıma
Sürdüğüm atlar
Vefasız bile çıksa...
6.
Adımın birini tüm Kara Yazılı
Adamlar için attım
Can’ından Can aldım hepsinin!
Gömdüm sonra onu, tırnaklarımla
Tırnaklarımla deştiğim toprağa!
Ne defterim ne kalemim vardı
O Kara Yazılı Adamların
Elekroşoklarla süslediği
Tel örgülerin ardında...
Yine de saygı göstermedim
Bacak kırıp Allah’a sürünen
O Kıyısız Şair’in tutkusuna...
7.
Saygı göstermedim
Rüzgarın estiği yöne.
Saygı göstermiyorum
Atalarımın vurduğu kilitlere
Kırk kırık kapıdan havalanan kuşlara...
Herkesin, çiçeği olmak istediği
Herkesin, toprağı olmak istediği
Bahçelere saygı göstermiyorum.
Tanımıyorum, onları rengârenk
Gösteren ilahi yasayı da!
Eray Sarıçam. 1993 Gebze doğumlu. İlk,
orta ve lise öğrenimini Gebze’de, üniversite öğrenimini Aydın Adnan Menderes
Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde, yüksek lisansını aynı
üniversitenin Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalında tamamladı. Şiir ve yazıları Hece, İtibar, Muhit, Şiir Versus, Fayrap, Aşkar, Kaygusuz, Mahalle Mektebi, Söğüt, BirNokta,
Karabatak, Yumuşak G, Kuruluş, Merkezkaç ve Koza Düşünce dergileri ile KitapKriter ve Eleştiri Haber sitelerinde yayımlandı.
Kanon 2010’un ilk iki sayısının
yönetiminde bulundu. Şu sıralar, Budak dergisinin editörlüğünü yürütüyor. Yayımlanmış eserleri Şiir: Yüzüm Şimdi Cumhuriyet (Ebabil Yayınları, 2017), Ömrüm Yettiğince Savaş (Ebabil
Yayınları, 2019)
Araştırma: Şiirin Soğuk Demircisi Arif Damar (Ebabil Yayınları, 2019)