Neydi o kitabın adı – söyleyiver
Devler cüceler alan açmışlardı hani
Fırsat tanımışlardı sarı bi kurda.
Tüm atasözlerini parçalamıştık birlikte.
Gül diyerek hani
Tenini koymuştun kitabın arasına
Allah kadar biliyorum
Tenini koymuştun kitabın arasına.
Bir ağaç dikmiştik hani
Allah’ın ve genetiğin mucizesini
Parçalamıştık gölgesinde.
Boynuna bir şakayık vurmuştuk da senin
Kovmuştuk zağarları uyuz sürüyü kovmuştuk
Dünyaya bir yük vagonunda açmıştık gözlerimizi
Çığırından çıkmış kuşlara değil
Meydana karşı meydanı terk eden
Atlara heveslenmiştik
Sıratsızlık’a, Hançer Darbesi’ne, En Erken Gelen’e
Göçer rüzgârlarına heveslenmiştik hani
Oltu’nun ıssızına
Ki başlı başına bir sürgündür Oltu.
1.
Maraş depremini düşünmüştük hani
Ki taptaze bir sürgündür Maraş.
Yardım olarak Batı'dan
Gönderilmiş bikiniyi düşünmüştük
Bir kutu makyaj setini
Sarı kola isteyen Antepli kızı
Hani göçük altından çıkarılmıştı da
Ağlayıvermişti bütün spikerler
Aynı anda.
Hayatı saraylar yerine
Enkazlara yazılmış
Bir kızın isyanı böyledir
O genç kız şimdi taze bir evlilik gibi
Yakasında taşıyor beyaz uykusuzluğu.
2.
55 saat avucunda
Kuş saklayan çocuğu
Görmüştük hani.
Kendi ellerimle
Girmiştim son dakikayı.
Sen de görmüştün
Değil mi Allah’ım
Yani gerçekten
Görmüştün değil mi
Bir ilkokul bahçesinde görür gibi
55 saat avucunda
Kuş saklayan çocuğu.
Yemyeşil sıra örtüsünü
Çekiştireceği yaşta
Ölümü kuşatıyor şimdi onun yüzü.
Derinliği kuşatıyor yani
Kemkümsüz hayatı kuşatıyor.
3.
Balonlar için ağlamıştık hani
Enkazlar üzerinden
Gökyüzüne değil de
Allah'a yükseliyorlardı.
Dedikleri gibi ve
Dedikleri kadar
Somut bir Allah’a
Yükseliyorlardı.
Bir an olsun
Unutturuyorlardı hani
Yüz yıl sonra geçen
Ezansız ilk öğleyi.
Gâvura muhtaç halimizi bile
Unutturuyorlardı hani.
Allah’ım gerçekten
Çocukluk günlerinizde mi...
4.
Hani uyandığında sabah
Aklına sevgilin değil de
Trabzon Caddesi gelmişti.
Rıdvan’la Samed gelmişti
Güven’le Raşit gelmişti
Nasıl küfretmişti ama
Biçimcilerin anasına
Ömer Abi.
Öyle bir sabah yaşanmıştı hani
Dile gelmişti de
Küfrü basmıştı Maraş.
Artık kuytuda açan bir çiçektir Maraş.
Tülbenttir, mavi. Kedidir, kül
Devlettir - Hep nasılsa
Geç açan bir zakkum.
5.
Allah’ım sen çocukların da...
Değil mi?
*Bu şiir ilk olarak, Karabatak dergisinin, 68. Sayısında yayımlanmıştır…
Eray Sarıçam. 1993 Gebze doğumlu. İlk,
orta ve lise öğrenimini Gebze’de, üniversite öğrenimini Aydın Adnan Menderes
Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde, yüksek lisansını aynı
üniversitenin Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalında tamamladı. Şiir ve yazıları Hece, İtibar, Muhit, Şiir Versus, Fayrap, Aşkar, Kaygusuz, Mahalle Mektebi, Söğüt, BirNokta,
Karabatak, Yumuşak G, Kuruluş, Merkezkaç ve Koza Düşünce dergileri ile KitapKriter ve Eleştiri Haber sitelerinde yayımlandı.
Kanon 2010’un ilk iki sayısının
yönetiminde bulundu. Şu sıralar, Budak dergisinin editörlüğünü yürütüyor. Yayımlanmış eserleri Şiir: Yüzüm Şimdi Cumhuriyet (Ebabil Yayınları, 2017), Ömrüm Yettiğince Savaş (Ebabil
Yayınları, 2019)
Araştırma: Şiirin Soğuk Demircisi Arif Damar (Ebabil Yayınları, 2019)