
Kiminin içinden trenler geçer
Tenha bir kasabasında yalnızlığının
Hasret akşamlarını beklerken yürek
Ulanmaz birbirine mefluç saatler
Takvimler sanki hep aynı günü gösterir
Bitmiştir zamanın pili öyle ki
Kadranında kımıldayamaz akrep
Bazısı karasevda nehrinin
Bata çıka hırçın köpüklerinde
Bir vuslat mücadelesindedir
Maşuka serapları geçer içinden
Tren penceresinden bir an göze takılıp
Sonra çarçabuk akan nesneler gibi
Leylalar Şirinler Aslılar
Bir görünür bir kaybolurlar
Yazgısı darlığa mahkûmlar
Hem dem olurlar rüyalarında
Banknot sıcaklığıyla
Parası parayı çeken variyetlilerse
Hesap kitap yaparlar nefes aldıkça
Alıp verirler sıcacık mekânların koynunda
Derdi dünya olanın bitmez gailesi
Şu ölümlü dünyanın fani lezzetleri
Bir parmak bal gibi çalınınca nefsine
Ölümsüzlüğün tadını dünyada alır
Elemi de zevki de bitmesin ister
Sonsuzluğun girdabına kapılır
Hu diye alıp verdiği her nefesinde
Zakir zikir ile hem tefekkürle
Sermesttir gecenin en mahreminde
İbret makamında göğe bakakalır
Kalp gözüyle temaşa eder kâinatı
Yüreğinden açılan pencerede
Kaybolur milyonlarca yıldız içinde
Devasa kâinatta bir nokta kalır
Küçültür nefsini tevazu adesesiyle
Gözü kulağı müntehasındadır
Uyanmak ister bu rüya âleminden
Aklı fikri asli sılasındadır
Çankırı’da doğdu. İlk, orta ve liseyi Çankırı’da okudu. Anadolu Üniversitesi. (AÖF) İş İdaresi bölümünü ve Konya Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesini bitirdi. Konya’da ikamet ediyor. Salih Elyesa müstearıyla Konya’da yerel bir gazetede köşe yazıları yazdı.