Dinle! aşkın saçaklarına doğru çekilirken şiir
sabrı isleyen kaçıncı atlası yakıyor havariler
öyle ki doru atlar avlunun eşiğinde, redifsiz
gözlerin başak teni kendi aleviyle renklenen
Kımıltısız bir şey var ocakta kekremsi bir film
sancılar doğuracak yaşa erdiriyor seni feryat
heybesinde göğü süzen ateşlerin eğleştiği tebriz
kadar gür ve münzevi bir yangını andırır kederin
Kavi demlerin burcuna uzandıkça acıtıyor deniz
sair tadları bileyen güz kıvraklığı peşinde hepsi
sükûtla örgütlenir ateşin koylarını yıldıran sesin
ve ancak taze kırların aynasında dağılır nergis
Telaşla ölümün vahalarına sürülmüş İsa’yı berkiten
bir şehrengiz sırlanır ayın aşkı onaran dudağına
yalnız uçurum genişliğinde aralıyor miladı kuşlar
yüzün ıslak ikindileri sırtlanıp vuruyor dağa
vakti buhur kristalinden geçirerek damıtır artık vefa