reyhan’a
-çıkmaz aralık-
akan ırmak döner mi gerisin geri
ya kaçıncı kez ara veren yaşamaya
nasipsiz bir mevsim sonu
yollar sarı toprak sa(y)rıysa
erken kışın ayazı alın çatımda
aralık kalmışsa tam aralıkta
gözümde habire büyüyen hayat
hep kederli hep müebbet
-kuytu aralık-
daraldım /eşikte/ daraldıkça zaman
taştıkça mübadil isyanım
nice münhal kuytular vardı
beni bekleyen hal’im, suskun
her nereye dönsem
hemhal olmak için
yoluna dön
dön yüzüne dön
aralık kalma, diyen
-ıssız aralık-
kim silebilir ateşin izini
hele yalnızlığı düştüğü yerden
kan izini, akmışsa bir kere
bir cemre de kalbime düşer mi tanrım
bahar güneşi sızar mı yine aralık kalbime
eklenir mi kopan parçası resmin
kendi kadarsa insan tek kendi
yakasına yapışmışsa sorgu sual
bulur muyum ıssız aralığımı
eksik kalmış hangi hayatlarda
-son aralık-
gittin
derin bir çentik attın kalbimize
kaldık seninle