Karanlıktı her yer; ölüm kadar karanlık… Gözüne kalın bir perde çekmişti kent… Ve derin bir sükûtun içine gömülmüştü. Deniz, öfkeyle kabarıyordu. İçindeki milyonlarca doğum ve ölümü mahrem gözlerden saklamak istercesine. Ayın geceden arta kalan ipiltileri… Kabaran dalgalar… Dalgalar… Dal…
Çay bahçesinin nemli sandalyelerine oturmuşlardı. İki kişiydiler. Siyah paltolu siyah bakışlı adam, gecenin alacasında diğerinin bakışlarını yakalamaya çalıştı. Bakışlarında bir korku ya da ürperti kıvılcımı hissetse, gırtlağının ucunda tetikte bekleyen kahkahaları diğerinin suratına boşaltıverecekti. Ama diğeri de gözlerinin önündeki surları alabildiğine yükseltmiş; bu sinsi bakışlarının surlardan içeri sızmamasına elinden geldiğince özen gösteriyordu. Bir sinir harbiydi yaşadıkları.
Buraya niçin getirdiler beni? E postama gelen mesajlar… Yazdığım son kitap… Ateşle mi oynamıştım yoksa? Parmaklarım neden yanıyor böyle? Bedenim üşürken parmaklarımın yanması… Keşke o arabaya binmeseydim. Beyaz Toros. Siyah mıydı yoksa? Siyah veya beyaz ne fark eder şimdi. Ama önemli; çok önemli demişti. Belge demişti. Hemen bin demişti. İşte şimdi buradayım. Bur…
“Neden?” diye sordu siyah paltolu siyah bakışlı adam. Alnına dökülen perçeminde poyrazın soğuk nefesi titreşiyordu.
Bu ses… Yeraltı… Karanlık izbeler… Kendini efendi, diğer insanları uşak addeden; azılı bir heyula gibi milletin kılcal damarlarında dolaşan; yakıp yıkan ama geride hiçbir iz bırakmayan bu ses… Sesler…
“Hâlbuki uyarmıştık; mesajlarla, mektupla ve bununla.” dedi parmaklarının arasında dolaştırdığı tabanca mermisini göstererek. Mermiyi masanın üzerine attı. Tıkır tıkır yuvarlanan mermi, tam düşecekken masanın kenarında durdu.
Yutkundum… Korku köpeğim olmuştu uzun zamandır. Bir türlü peşimi bırakmayan. Yine peşimde. Belki de bir ihanet anını kolluyordur. Ama hayır. Dik durmalıyım; vereceğim bir can emaneti, onu da nerede olsa…
“Beni neden getirdiniz buraya?”
“Biraz sonra önemli birisi gelecek. Konuşacakları var seninle.”
Dilinin altındaydı. Evet dilinin altındaydı. Bir gömü. Yitik kelimeler gömüsü. Konuşarak onları gizlemeye çalışıyordu.
“Kim?”
“Gelince görürsün.” Sözleri dudaklarının kenarındaki sinsi gülümsemeye bulaşıyordu. Diğeri bir yardım eli ararcasına bakışlarını etrafta dolaştırdı. Ama fısıltıyla konuşan poyrazdan ve sahili hınçla döven dalgalardan başka hiçbir hareket…
“Bari şu ellerimi çözsen! Parmaklarım buz tuttu.”
“Olmaz. Birazdan gelirler zaten.”
“Kitap?” diye sordu siyah paltolu siyah bakışlı adam.
“Görevimdi…”
“Görevini istersen bizim için…”
Diğeri derin bir nefes aldı. Evet diye cevap verse; kariyer, para ve parlak bir geleceğin kendisini beklediğini gayet iyi biliyordu. Ama… İnandığı, kavgasını verdiği birçok değeri… Şerefi… Onuru…
“Hayır.” dedi. Sesi gayet toktu.
“Zavallı çocuk, bizim gücümüzü…”
“Güç… Sizin ilahınız! Bu ilaha senelerdir kanlı sunaklarda sunduğunuz onca kurban… Bu kanın üzerinde kurduğunuz derebeylikler elbet bir gün yıkılacak ve siz o kanın içinde boğulacaksınız!”
“Yazık!” dedi siyah paltolu siyah bakışlı adam. Başını sağa sola ümitsizce salladı.
“Yazık. Çok yazık!”
Gökyüzü iyice siyaha kesti. Etrafa ayaz vurdu… Üşüyorum… Üzerimde bir ağırlık… Kara… Karabasan… Ve adamın dilinin altındaki gömü hortladı… Kelimeler etrafa saçıldı… Şubat, mart, faili, 1980, meçhul,28, andıç, infaz.....................
*
“Abi, uyan abi geldik!”
Taksiciye para verirken son kitabını baskıya yetiştirebilmek için bir hayli yorulduğunu fark etti. Elinde, faili meçhul cinayetleri anlattığı kitabın olduğu dosyayla yayınevinin merdivenlerinden çıkarken eve gidip şöyle güzelce bir uyusam, diye düşünüyordu.
Taksicinin siyah bakışları merdivenlerden yavaş yavaş çıkan adama dokunurken, dudaklarının kenarında sinsi bir gülümseme belirdi. Parmaklarını belindeki soğuk metalin üzerinde dolaştırdı. Defalarca geldiği bu yoldan yavaş yavaş uzaklaştı.
(NİSAN 2011)
1983, Kayseri-Develi doğumlu. Selçuk Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden 2005’te mezun oldu. Öyküleri Muhayyel, İtibar, Post Öykü, Aşkar, Temmuz, Hece Öykü, Mahalle Mektebi, Yumuşak G dergilerinde yayınlandı.Eserleri:Öykü: Gergin Bir Yay(2014), Sonrası(2015), Deliliğin Evrensel Tarihi(2019)Roman: Ölüm Kadar Güzel(2017)