Menu
BU ŞEHİRDE KALBİM BİLE YOK
Öykü • BU ŞEHİRDE KALBİM BİLE YOK

BU ŞEHİRDE KALBİM BİLE YOK

Gitsem biraz, gitmek olmaz... Gidecek yer olsa, yar orda durmaz... Müzikler fena, gece yakıyor. En zoru böyle zamanlarda İstanbul’da olmak... En zoru yarsız bir şehri göğüslemek... Erkek çıkıp dese ya, ‘kadın başına şehri göğüslemek düşmez sana’ ama demez... Yüreği kadınınki kadar öne meyilli değildir erkeğin. En çok arkadan bakmayı sever. Ama kadın öyle mi? Ateşlerin içinde yanacak ki kadın ‘yüreğim var, kalbim atıyor’ diyebilsin... Ateşte yanarda yanıyorum der mi kadın? Der... Yanıyorum...

Bir şehrin yamalı halini gösterir giden sevgili. Deniz gördüğünüzde gözlerinizin içinden akan ona aittir. Gözleriniz sulanmaz, başı dik yaşlar denir bu halinize... Bilen bilir, en çok yamalı bir aşk kondurur İstanbul göbeğinize... Göbek çukurunuza bir aşk düşer, acı çekişler başlar... Göbeğiniz düşer, anneniz el edemeyecek kadar el olmuştur. Aşk boşluğa düşen bir şeydir ve artık lügatinizin baş harfleri belli olmuştur... Göbek boşluğunuzu turuncu acılar yoklarken kabiniz yeşil bir öze çırpınmayadurmuştur... Elleriniz, acıya bağışıklık kazanmışsa ne ala. Yoksa alışma süreci yanıklarla birleştiğinden kaybolursunuz yollarda... Sokaklar ve caddelerce yetim çocuk bakışı olur yürüyüşleriniz... Yürürken nereye gittiğiniz bile belli değildir... Mevsim hep baharın sonunda tıkalı kalmıştır... Eylül’e söz verdiğinizden beridir bu hal, bu hal kalıcı bir damar tıkanıklığı gibidir... Bir kadın değil sözlerim, bir aşk boyu vuslat hevesi...

Cırtlak bir bahar sizi bekleyen İstanbul’da... Ardınızda, renklerini bahara takas eden bir aşk duruyor. Köşedeki çiçekçi size yaklaşıyor. Eyvah! Yüreğinizde ki aşkı gördü... Çiçek satmak için bildiği tüm güzel lafları etmeye başlıyor, sizin kulağınıza bir müzik geliyor. Müzik yârin gözlerini müjdeliyor... Yârin gözlerinin kör olduğunu söylüyor bu şarkı, lanet okuyorsunuz... Yo yoo, yanlış duymuş olmalısınız. Almadığınız çiçek yüzünden ‘yârinin gözü kör olsun e mi?’ diyen çingenenin sesi şarkıyı perdeleyen... Tamam, çingeneyi savdınız başınızdan... Haydarpaşa’ya sırt dönmeyen bütün insanlar adına, gözlerinden dem vuruyorsunuz İstanbul’un... İstanbul’un gözü kör olsun diyor geride kalan tüm çiçekler... Çiçekler hep geride kalan oluyor, siz gidiyorsunuz olduğunuz yere...
Gözlerinizin merkez olduğu yerler adına ait olamıyorsunuz şehre... Hangi şehir olduğu önemli değil... Siz varsanız bütün şehirler soyut sizden... Bir haftalığına yok olmuştur yar... İstanbul artık sizin değildir... Bir haftalığına uzaktır bakışlarınızın hükmü. Yüreğinize bir ateş düşse ne olur... Bir kalbiniz bile yoktur şehirlerde...

Buraya ait değilim, diyen ses sizindir... Yanıyorum der kadınlar, geride kalmış tüm çiçekler adına...
(Nisan/ 08)