Cezayir Çıkmazı, Beyoğlu, İstanbul (Ağustos 2019)
Sokağı dolduran kanepeler, koltuklar, masalar. Çoğu boş. Bir kâğıda alelacele yazılmış “Sahibinden satılık komple bina” yazısı. Zeki Paşa Apartmanı’nın girişindeki metal isimlikler.
“Kat:1 No: 4 İzlemedeyiz”.
Ave Habib Bougatfa, Tunus (Temmuz 2016)
Pejo marka minibüslerin işgal ettiği bir cadde. İnsanlar onların arasında geçecek yer arıyorlar kendilerine. Açık yeşil kıyafetler içinde bir kadın bir elini beline dayamış merakla etrafa bakınıyor, kendini gideceği yere ulaştıracağı aracı bulmaya çalışıyor. Kenarda kapalı bir lokanta ve üst katında “Salon de Cahahrazed” var. Şehrazat mı acaba? Biraz ileride iki kafe ve bir eczane. Sonra da manav.
Kahire Sokak, Sancaktepe, İstanbul (Aralık 2019)
Sokak bir büyük kavis şeklinde. Bir tarafta metal bir çit. Diğer tarafta apartmanlar. BİM kamyonu. Ebatlama Bantlama yazan bir tabela. Apartmanların zemin katlarında boş veya kiralık tabelası asılmış dükkanlar. Balkonda asılı turuncu yolluk. Üç-beş ağaç. Park etmiş arabalar. Sahte deri ceketli, kot pantolonlu delikanlı. Kurumayı bekleyen çamaşırlar. İçinde süt güğümü bulunan üç tekerlekli bir araç. Boyası kısmen dökülmüş kırmızı eski bir serçe.
Calle Manuel Álvarez Peña, Kanarya Adaları (Ekim 2016)
Caddenin iki tarafı grafitilerle dolu duvarlardan ibaret. Yazılar, şekiller, resimler. Anarşinin simgesi olan A harfi. Ray Charles duvarda kocaman bir kahkaha atıyor. Biraz yürüyünce bir hediyelik eşya mağazası var.
Fas Sokak, Gölcük, Kocaeli (Haziran 2020)
Paket taş döşeli bir sokak. Bir taraf boş, ot ve bodur bitkilerle kaplı büyük bir alan. Vadinin bir yamacında bu sokak yer alıyor, uzakta vadinin diğer yamacında başka evler, yapılar göze çarpıyor. Diğer tarafta iki, üç katlı villaların yer aldığı bir site var. Sitenin görkemli ve güvenlikli girişi sokağın önemli bir bölümünü kaplıyor. Yol kenarında metal çöp konteynerinin üstüne iri, kötü bir yazı ile baba yazmışlar.
Palomino St-Malmesbury, Batı Kap/Güney Afrika Cumhuriyeti (Eylül 2010)
Güzel bir asfalt yol. Tek katlı evler. Güzel bahçeler. Evlerin önüne park eden otomobiller. Palmiyeler. Bahçıvanların emek verip makaslarıyla heykelleştirdiği çalı ve ağaçlar. İri saksılar. Taş döşeli veya çimin halı gibi olduğu bahçeler Küçük çiçekler. Bir kreş veya gündüz bakımevi. Ancak hiç çocuk yok. Bir başka evin önünde amaçsızca bırakılmış bir karavan. Biçilmiş çimler siyah plastik poşetlere doldurulmuş. Atılmayı bekliyorlar. Neye karşı uyardığı anlaşılmayan bir “WARNING” yazısı. Üzerinde “STOP” yazan trafik lambası. Burada yürümek için tasarlanmış bir kaldırım, oturup dinlenilebilecek bir bank yok. Onca ev, onca park etmiş araç ama sokak tamamen insansız.
Libya Caddesi, Çankaya, Ankara, (Temmuz 2020)
Özel Sivas Erkek Öğrenci Yurdu’nun önü. Tabelasında belgegeçer numarasını yazmışlar. Bir otel. Yoksullara Yardım ve Eğitim Vakfı’nın kültür merkezi. Düzgün, asfalt, üç şeritli bir cadde. Trafik tek yönde akıyor. Kuru temizleyicinin karşısında Piyano Kız Öğrenci Yurdu var. Yaya geçitleri. Apartmanlar…
Akinbo St-Lagos/Nijerya (Aralık 2016)
Toprak, çamur bir yol. Kenarda üstü tahta parçalarıyla örtülü kırk santimetre genişliğinde birkanal. Bir internetkafe. Pencereleri tahtalarla kapatılmış, asma kilitlerle korunuyor. Kapısı açık. Bir tabela. Downloading, telefon tamir edilir, müzik, video, aplication. Duvardaki raflara sıralanmış CD’ler, DVD’ler… İçeride bir tahta sıraya iki adam ilişmiş. İnternetkafenin hemen önüne park etmiş lüks ve devasa bir cip. Cipin yanından bir kadın geçiyor. Hemen yanında saçak altında bir takım tencereler, küçük ocaklar var. Saçak altında dört kişi var. Yoldan pembe gömlekli, motosikletli bir adam geçiyor. Sarı, kapalı bir triportör kullanan adam dirseğini olabildiğince dışarı çıkarmış. Duvara asılmış bez bir pankartta “seçilmiş kişi ve düşmanları” yazıyor. “Jesus is a lord” ifadesi okunuyor onun altında. Diğerlerinden kolayca ayırt edilebilecek muhkem bir bina var. Yüksek duvarların üstünde dikenli teller var. Duvarın üstüne belli aralıklarla “Buraya işemeyin” yazmışlar.
Sudan Sokak, Sultanbeyli, İstanbul (Mart 2014)
Fazlıoğulları Apartmanı BTB kaplı. Binaların çoğu sıvasız ve tekrar tekrar yeni katlar eklenmiş. Bir servis minibüsü, bir de kapalı kasa kamyon var sokakta. Bir ağaç beyaz ve küçük çiçeklerle dolmuş. Diğer ağaçlar da yeşil. Üç çocuk yol kenarında muhabbet ediyor. Birinin sırtında okul çantası var. Her nasılsa sıvalı duvarın üstüne iri harflerle “satılık arsa” yazıyor.
Donyo Sabuk Rd-Nairobi/Kenya (Ocak 2018)
Az bakımlı bir yol. Evler sokaktan çok bahçelerine bakıyor. Küçük pencereler dışında sadece duvarlar var yol tarafında. Kaldırımlar toprakla ve rastgele bitkilerle kaplı. Evlerin bahçe duvarlarından birine yaslanmış barakanın üstünde taze yumurta ve tahıl yazıyor. Hava parçalı bulutlu ve yürüyen tek kişi var. Sonra pembe gömlekli bir kadın ve cep telefonuyla konuşan bir adam. Yol kenarına oturmuş birkaç kadın muhabbet ediyor. Üstünde “temiz su” yazan bir tanker geçiyor neden sonra. Çarşı gibi bir yere varınca ortalık kalabalıklaşıyor. Üstünde “Aile Salonu” yazan bir bakkal dükkânı, bir sağlık merkezi, bir manava meskenlik yapan baraka, giyim mağazası ve bir tahil laboratuvarı ilk göze çarpan mekânlar. Başka dükkânlar da var. Daha da ileride bir benzin istasyonu.
1972 İstanbul doğumlu. İlk şiiri 1991 ekim ayında Türk Edebiyatı dergisi okur mektupları sayfasında yayınlandı. Pek çok dergide dergi ve gazetede yazı, şiir ve röportajlarıyla yer aldı. Sebepsiz Serçe, Taş Suya Değince, Heves ve Tövbe Gölgeliği isminde dört şiir kitabına, Kırk Gri Hırka ve Dünyanın Çekmeceleri isminde iki hikaye kitabına imza attı. Ayrıca Pierre Karton namı-ı müstearıyla Horkhaymır’dan Alzhaymır’a Türk Aydını isimli bir de mizah kitabı mevcut.