Menu
PENCEREDENİZLER 6
Haberler • PENCEREDENİZLER 6

PENCEREDENİZLER 6

[06 mart 1428]

iett otobüsünden topkapısı’nda inip, matbaacılar sitesi tarafına yürüdüm. otobüs durağının o kalın camları kırılmış. aslında bir insanın gücüyle kırılacak camlar değil. durakda bekleyenlerden biri, birine: «akşam kırmışlar herhalde» dedi. sarhoşlar mı acaba, diye geçirdim içimden. amma, sarhoşda balyoz ne gezer ve bu kalın camları kıracak kadar büyük taşları nasıl söküp kaldırabilir? kaldırdı, diyelim, nasıl bu kadar şiddet ve hiddet ile fırlatabilir?..

otobüse binip ilerleyince, sonraki durağın da camları parçalanmış ve bir görevli toplamakla uğraşıyordu.

kaztelere bakınca, durumdan muttali oldum: dün, kazlıçeşmede nümayişine izin verilmeyen bdp’li güruh, gece bunları kırmış. ya’ni, kendi akıllarınca, düşman güçlere, maddi zayiat verdirmiş!

afferin! bu yolla, nefret uyandırarak, kendi halinde durup kimseye ellemeyen zavallı durakları kırıp dökerek, kürt istiklalini temin edeceğini sanıyor bdp’liler ve kandırılmışları!..

iyi de: bu durakları kıran kafa ile hrant dink’i öldüren kafa arasında ne fark var?!

[10 mart 1428]

şol isteksizlik, ahmaklık bulaşığından olmasın?!

durduğun yerden besbelli; başka bir şey(den) değil!

[11 mart 1428]

aslında 40 kişi. (kırk er kişi.) bu kırkın birazını biliyorum. kalanı için de 400 yeterli.

...

akıl çok büyük ve çok gizli/açık (gizliaçık/açıkgizli). gizli olmasa idi, insanların çoğu (bendeniz gibi ve kadar) tenbellik etmez idi.

[14 mart 1492]

okurun için yazıyorsun. okurum için te’lif ediyorum. belki benimki(ler) yoldadır (ey nefsim). nasıl yazacağımı bugünden dekte etme, dayatma. yoldakilere haksızlık etme (hakketttiklerine).

(yoldadır, ise de, o benim, bu senin. göremiyorsun diye hüküm serdedib savurma, ey nefsim.)

...

safları ne kadar sıkılaştırsanız da, züğürtler yokluk yolundan geçip mihraba erer. (bakakalırsınız!) eren, dediğin başka nedir ki!

gör.

bilmenin (malumatfuruşluğun) ağırlığından kurtul (ey nefsim). –hiç olmaz ise zaman zaman.–

[18 mart 1428]

deli nasuh:

«ölecek kimse mütevazı yaşamalı.»

...

denge, denilen, öfkeye/sinire hakimiyetden, baş eğmemekden, mağlub olmamakdan başkası değilmiş (ey nefsim).

gölgenin rakib veya hasım/düşman olduğu vehminden/kabulünden ve zannından sakın! (tipik örneği, şöhretin, bilhassa beyaz cam şöhretinin hastalığı, marazı, arızası.)

insan, yaşadıkça öğrendikleri ve tecrübeleri bitmiyormuş demek ki...

sakin güç. kontrollü güç. rakibsiz ve hasımsız, düşmansız güç. iyilikde yarışan, garet eden güç.

[20 mart 1428]

bugün ömer lekesiz gelince, yine (bıktırıcı) tirada başladım: yazmak şöyle zor böyle zor...

akşam eve dönerken, otobüsde, neysaburi’nin ukalâu’l-mecanin’inde karşıma çıkan ifade gözlerimi kamaştırıp kör etdi:

«amellerin en faziletlisi, nefislerin zorlandığı amellerdir.»

Diğer Yazıları