beyhude şeylerle ömrünü heba ediyorsun. bu büyük bir şey...
[14 mayıs 1428 pazar, ist.]
saat 11 sularında bakırköyü eğitim ve araştırma hastahanesi’nin mazhar osman yolunu takiben (ömer ve yavuz ile) rodin’in düşünen adam heykelini gördük. üçümüz de ilk kez görüyorduk. yavuz, heykelin önündeki havuza bakıp: filmlerde hayli geniş bir avluda görünüyordu, dedi. benim dikkatimi de, eski başhekimlerin büstleri (kafa heykelleri) çekdi: hani bazı hıristiyanik/israiliyat boyası püskürtülmüş avrupa/amerika filmlerinde (genellikle kilise yakınındaki mezarlıkdaki) canlanan melek heyakili. sanırım burada bulunan rahatsız insanlara bu heykeller gösterilmiyordur...
[15 mayıs 1428 pazarertesi, ist.]
‘beyhûde şeylerle ömrümü tükettikce, şeytanın sırıtkan suratını görüyorum; sen de görüyor musun ey murdar nefsim?!
/
acemi ajanlarına çoluk-çocuk, kadın ve âcizler üzerinde idman aldıran batının gizli istihbarat örgütü ve özel güvenlek (katil) timleri...
/
«insan hakları» diye bir nane ne için batıdan çıkdı? çünki, batıda insan hakları yok idi. insanın hakkı değil, kendisi yok idi. krallar, baronlar, senyörler ve avenesi dışında, kimse insandan sayılmıyor idi. papa, kadinaller ve avenesi dışında, kimse insandan sayılmıyor idi.
ve: feminizm ne için batıdan çıkdı? meşhurdur: kadınlarda ruh bulunmadığına inanılıyor idi... başka söze gerek var mı? şimdi, lafta/laf ile kadın hakkı savunucusu kesilip, kadının her şeyinden ekonomi çıkaran batının bu ikiyüzlülüğüne şaşana şaşmak lâzım...
batının (avrupanın) kendi içinde, katolikler için ortodokslar, ortodokslar için katolikler insan değildi. ya ne idi: yok edilmesi gereken, bulaşıcı ve şeytani mikrop. nitekim, yıllar süren ve milyonlara, on milyonlara varan katliamlar bunun, yansısı göklere vurmuş şahididir, isbatıdır.
kendi içinde böylesine canavarlaşan batının, doğuya, diğer din mensublarına nasıl davranacağı besbelli idi. hayret etmiyoruz cani ve hırsız ve yüzsüz batının ve tabancası israil’in çoluk-çocuk katilliğine...
peki bu gün, insan hakları, batıda ve dünyanın diğer yerlerinde muteber ve geçerli mi?
geçerli olsa, mesela bütün ceo ve banka sahiplerinin ömür boyu ağırlaştırılmış müebbet hükümlü olarak hapishanede bulunması gerekir idi...
pekiyi; kim muteber ve geçerli kılacak insan haklarını? çoluk-çocuk demeden toplu katliamların emrini veren devlet başkanları ve generallar mi? dünyanın sağlığını, gözünü kırpmadan bir cente satan ekonomik tröstlerin baronları mı?
...
batı medeniyeti mi?
insanı yüceltmeyen, bilakis, maddi-manevi aşağılayıp mahveden, ifsad eden, yokeden medeniyet olur mu? bunu yapana medeniyet denir mi? bunu engellemeyene medeni denir mi?
sömürü ve cinayetin ileri tekniği.
/
«kalbim eskiden bir savaşçıydı şimdi bir köle» (sezai karakoç; taha’nın kitabı, 1967-1968; dördüncü bölüm, arayışlar; kav 2)
«bir savaşçıdır kalbim»
/
yazar (yazıyor) iken kelimeler (ve cümleler) nereden çıkıp gelir?