Menu
MURAT TOPGÜL'ÜN ARDINDAN...
Haberler • MURAT TOPGÜL'ÜN ARDINDAN...

MURAT TOPGÜL'ÜN ARDINDAN...

Aslına bakılırsa taziye yazıları her zaman türlü sıkıntıları barındırır bünyesinde. Henüz acının sıcak olması, insanın duygu-yoğun hali, gözünün önünden geçen anılar ve şahitlikler dengeli bir muhakeme imkanını çoğu zaman ortadan kaldırır. Murat Topgül’ün vefatını öğrendikten sonra pek çok şey hücum etti zihnime. Hele bir de il dışında olmak ve Bahçelievler Hafızali Camii'ndeki cenazesine katılamamak iyice büktü kalemi. Ancak derli-toplu ifadeden aciz olduğum çizgilere ancak kısa atıflarla yetinmek durumundayım.

1933 doğumlu olması gereken Murat Topgül Malatya’nın kendine özgü dini yapısı içerisinde yetişti. Bu atmosfere ilaveten etkilendiği ilk isim sanırım Said Çekmegil’di (Çekmegil ve Malatya’daki etkisi için bk. Şevket Başıbüyük, Büyük Doğu'nun Son Kalesi Said ÇekmegilPınar Yayınları, 2004; Metin Önal Mengüşoğlu, Bilge Terzi& Said Çekmegil, Beyan Yayınları, İstanbul 2009). Murat amcanın, herkesin sustuğu bir zamanda yüksek sesle konuşan ve iman hakikatlerini anlatan Nur Risâlelerini dükkanındaki elbiseler arasında sergileyen Çekmegil’in terzi dükkanında çıraklık yaptığı biliniyor (Çekmegil’in sonraki yıllarda Vehhâbi temayüllere ilgi duyduğu da bir gerçek). İlk etkiler muhtemelen iman meseleleri etrafında şekillenmiş olmalı. Sonrasında Malatya’da yeşeren her bir dini harekete hem fikrî hem de maddî anlamda destek verdi. Yılların geçmesi ile Malatya ve İstanbul’da farklı iş sektörlerinde (ayakkabı, tekstil) kendisine yer bulan Murat Topgül, servetini davanın her şubesine yansıtmayı bildi.

Murat Topgül yıllar yılı samimi gördüğü her toplumsal harekete de destek verdi. Bu çerçevede 1954’te Alparslan Türkeş’in yanındaydı. Aynı yıllarda risâle hizmetinde de bulunuyordu. İlerleyen yıllarda MSP-MNP-RP çizgisine de arka çıktı. 2010 senesindeki referandum ile ilgili tavrı da “evet” yönündeydi. Yanlış bilmiyorsam Mazlumder’in kuruluşunda da yer alan Murat Amca, son yıllarda Akabe Vakfı’na hatırı sayılır miktarda maddî ve manevî destek verdi. Hilal Tv’nin yayın hayatına başlamasına da ön ayak olduğunu tahmin ediyorum. Bunların yanı sıra Mustafa İslamoğlu’nun kendisine büyük hürmeti duyduğunu bizzat hocanın ağzından işitmiştim. Bu zikredilenler, onun herhangi bir cemaat veya siyasi parti ile değil, İslam davasına ve toplum huzuruna yardımcı olabileceğini düşündüğü her yapının ve anlayışın yanında yer aldığını gösteriyor.

Sanıyorum Malatya’da oldukça erken dönemlerden beri özellikle ilim taliplerine onun kadar destek veren pek az insan olmuştur. O, bu hareket tarzını hem şahsî hem de kurumsal olarak bugüne kadar hep sürdürdü. Seksenlere dayanan yaşına rağmen dinamizminden zerre kadar taviz vermedi. Ama vadesi dolmuştu demek. 2-3 ay kadar önce ağır bir ameliyat daha geçirdiğini duymuştum. Malatya’da olmama rağmen gidememiştim yanına. Ve şimdi yine uzaklarda aldım vefat haberini. Rabbim âhiretini dünyasından hayırlı eylesin. Şâhidiz ki, iyi bir mümindi…