Menu
MUHSİN BAŞKAN'IN ARDINDAN
Haberler • MUHSİN BAŞKAN'IN ARDINDAN

MUHSİN BAŞKAN'IN ARDINDAN


“Zikre dalmış her şey

Siz peygamber çiçekleri toplarken

Ben çeşme başında uzanmak istiyorum

Huzur dolu içimde…”

 

Muhsin Başkanı kaybettik…

Şiirler yazan, şiirler okuyan, şiir gibi konuşan bir başkanı kaybettik. O’nun arkasından yazanlara bakıyorum da, edebiyatçısıyla, siyasetçisiyle, sanatçısıyla herkesin söyleyeceği bir şeyler var. Bizim doğduğumuz yıllarda hızlı bir siyaset yaşantısının içinde olan Muhsin Abi’yi,hep Abi gibi gördüm.

Tanışıklığımız yoktur, siyasi anlayışıyla örtüşürüz ya da örtüşmeyiz, bir ortamı paylaşmadık. Ama ben, ekranlarda az ama soylu ve erdemli bir duruşla samimi mesajlar gönderen bu Anadolu yiğidini uzaktan da olsa bir Abi gibi sevdim. Rahmetli Ramazan Dikmen, Atasoy Müftüoğlu’na yazdığı bir mektup da; “ ağabeyler gerek bize, “ diye bir ifade kullanmıştı. İşte o ağabeylerden birisi idi bence Muhsin Başkan.

 “ Kör ölür badem gözlü olur.” O, yaşarken de, ölürken de badem gözlü idi. Güzel bir duruşla selamladı insanlığı, güzel bir iz bırakarak gitti aramızdan. “ Ey sonsuzluğun sahibi” diyerek sığındığı, yalvardığı ve O’ nun rızasına uygun bir yaşantıyla,  Rabbine Maraş Dağlarında teslim oldu. Maraş’ın, karlarla kaplı, yalçın kayalıkları, derin ormanları, Muhsin Başkan’ı ve beş arkadaşını sevenlerine geri vermedi.

 “ Güzel insanlar, güzel atlara bindiler ve gittiler “ diyor ya şair, güzel bir insan da aramızdan, Sonsuzluğun Sahibine gitti. Yaşadığı sürece, siyasetin kirletmediği, cezaların, doğruları söylemesine ve yaşamasına mani olamadığı, erdemin ve onurun misyonunu omuzlamış bir duruşla selamladı sevenlerini. Yaşadığı acı tecrübeler, hayatına itidal noktasında, yeni ve dengeli bir siyasal anlayış getirdi. Milli şuur ve imâni heyecanını harmanlayarak, sivrilmiş yanlarını terk ederek, liderlik ettiği Anadolu insanına her zaman dengeli ve itidalli bir duruşu tavsiye etti. Demokratik yaşamın karelerinde onu az ama her zaman dik ve soylu bir gülümseyişle gördük.

Muhsin Başkanı kaybettik…

Yürekler yanıyor, gözyaşı sel oldu…

Ankara sokakları mahşeri bir kalabalığı ağırlıyor. İnsan seli, Tekbirler ve dualar eşliğinde Rahmetli Muhsin Abi’nin de istediği, “ Büyük Birlik” heyecanını, onun tabutunun şahitliğinde yaşıyor. Hep böyle olur… Değerlerimiz gidince, arkasından destanlar dizeriz, ağıtlar yakarız… Diyorum ki, ileri görüşlülüğü, çözüm üreten projeleri ve en önemlisi dik ve erdemli siyasetiyle çok daha fazla anlaşılmayı ve değeri hak ediyordu Rahmetli. Beni en çok etkileyen, beyaz Türklerin, özenti varoşların, sonradan görme zenginlerin cirit attığı meydanlarda, O sade ve duyarlı yaşantısıyla, mütevazı bir lider olarak kaldı.

Siyaset dipsiz kuyu, siyaset iki ucu kirli bir değnek, siyaset hırsın ve açgözlülüğün sembolü halini almışken, ağırbaşlı, kendinden emin, tavizsiz çizgisiyle, kaldı hatıralarda. Geride kalanlara bu duruşun söyleyeceği çok şey vardı.  Sadece liderlik ettiği bir avuç insan değildi, Ankara sokaklarını dolduran mahşeri kalabalık. O’nun güzelliğini ve inceliğini görmüş, tıpkı kendileri gibi olan, kendi bağırlarından meydanlara saldıkları  Anadolu insanıydı.,,Yaşarken yeteri kadar anlaşılamadı ve değeri bilinemedi. Ölümü ibretli, terbiye edici, dersler aldıran bir mesaj gibiydi.

 “ Düz yaşayacağız, düz duracağız, düz yürüyeceğiz…

Dik duracağız, doğru gideceğiz…’’

Şiir gibi bir yaşantının arkasından, doğru yaşamayı düstur edinmiş Sevgili Muhsin Abi’ye Doğruluğun Mutlak Sahibine gönderirken, Rahmet ve Mağrifet , sevenlerine sabırlar diliyoruz.

Selvigül Kandoğmuş Şahin

(2 Nisan 2009 Salı)

SELVİGÜL

1971 Reşadiye Tokat doğumlu yazar Lise ve Üniversiteyi İstanbul’da bitirdi . Kısa süre muhabirlik ve öğretmenlik yaptı. Bağcılar ve Bahçelievler Kültür Mdlüklerinde görev aldı . Pamuk Şekeri Çocuk Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yaptı. Edebistan Sitesi’nin söyleşi editörlüğünü bir süre sürdüren yazar İstanbul Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu üyeliğinde bulundu.

Daha fazla görüntüle