Menu
SARIĞINI ÇALMAYAN ZİYANDADIR
Deneme/İnceleme/Eleştiri • SARIĞINI ÇALMAYAN ZİYANDADIR

SARIĞINI ÇALMAYAN ZİYANDADIR

ebûbekr-i rebâbî hemen her gece hırsızlığa çıkarmış. bir gece çıkıp hayli dolaşmış, çalacak bir şey bulamamış. sonunda kendi başındaki sarığı çalmış, koltuğunun altına koymuş. eve gelince karısı “ne getirdin?” diye sormuş. “işte bu sarığı getirdim” demiş. karısı “bu zaten senin sarığın” demiş. rebâbî “sus! sen bilmezsin. hırsızlıkdaki melekeme halel gelmesin diye bunu çaldım!” cevabını vermiş.

(kültürler kavşağında edebiyat ve hikmet –ubeydiye; shf 416. muallim naci. büyüyenay yay. ist, 2014)
....17 temmuz 2014 / 20 ramazan pençşenbe, ist....

ORUC BAŞKA AÇLIK BAŞKA

oruçlu açın hâlinden anlamaz. çünki eşşekden düşenin halinden eşşekden düşen anlar ancak (düşer gibi yapan değil).

oruç açlık değildir. açlık, yiyecek içecek(in) yokluğudur, mahrumiyetidir. yiyecek-içecek bolluğu içinde, iradi yememe-içmeme açlık olur mu?

açlık başa gelir ve mazeretsiz çekilir.

oruc yiyecek içeceğe çektirilir.

açlıkda eziyet çeken insandır/canlıdır.

oruçda eziyet çeken yiyecek-içecekdir (ve hakiki orucda şeytan – şeytan yiyecek içecekdedir).

oruc sofralı açlık sofrasız.

oruç iftarlı açlık iftarsız...

aç, kimdir?

10-15 saat bir şey yeyip içmeyen, amma, bu muayyen süre sonunda istediği yiyecek-içecekden istediği kadar yeyip içebileceğini (kesinlikle, aynel yakîn) bilen mi?

bırakın 10-15 saati, 24 saatdir bir şey yeyip içememişe, mükellef bir sofra gösterip, altı-yedi saat sonra bu sofraya kurulup istediği kadar yeyip içebileceği söylense, (oruçlunun süklüm-püklümlüğünün aksine) sevinçten yetmiş (hatta istenir ise ziyade) takla atar…

oruçlu kardeş! akşam ezanı okunur okunmaz seni bekleyen yiyecek içeceği tahayyül yerine, biraz, yiyecek içeceği ne kadar süre sonra bulabileceğini bilmediğini, buna dair bir umut ışığının görünmediğini tahayyül etsen, bu tahayyüle, paniklemeden tahammül edebilir misin?

onun için: oruçlunun açın hâlinden anlayacağını söyleyenler yanılmada ve yanıltmadadır. orucun açlık ile alâkası yokdur. oruç aç kalmak değil, yeyip-içmeden (aç!) durmakdır. hele, mazeretin mevcud ise…

açlık, mazeretsizdir.

oruç, bir saygıdan ibaretdir. imtihan değil.

asıl imtihan açlıkdır. çift taraflı. (aç kalanlar ve aç kaldıranlar, bırakılanlar ve bırakanlar.)

oruç saygıdır, elbet, yiyecek-içeceğe (ve açlara) saygısızlık değil.

hele iftar…

iftar, oruca saygısızlık değildir.

açlık iftarsızlık ise.. oruca açlık demek, sâfî saygısızlık ve iblislikdir.

iblisler bizi allah ile aldatmağa can atar.

/

1846. cismin gül yığını, fikrin gül suyu gibidir. gül suyu gülün münkiri olsun, işte bu acîbdir! (11 / 589)

şikâyet-i zâhire şikâyet-i bâtıneyi tevlîd eder. (shf. 590)

 

bismihi

....istanbul; 17 şaban 1435; 02 haziran 1430; 15 haziran 2014 efrenci, pazar....

vasatî/ortalama insan/beşer unsurunu nazar-ı dikkate alarak yazmağa tamam; ancak, daha dûn malzeme için tasalanmağa değer mi, bu, tartışılmağa değmez; çünki tartışma/münazara içün (en az) bir mes’elenin mevcûdiyeti gerek; bu ise bir mes’ele, bir mevzu dahi sayılmaz, sayılmamalı.

bismihi

....istanbul; 27 şaban 1435; 12 haziran 1430; 25 haziran 2014 –efrenci, cıharşanba....

bugün saat 14 sularında ömer bugra’yı (b... tıp merkezi’nde), sünnet ettirdik. çıkıp eve geldik. fotoğraf çekindik.

bismihi

....pelitköy, ören, balıkesir; 11 ağustos 2014, pazartesi....

YAZLIK OLDU MU SANA YASLIK

r.t. erdoğan, halkın (cumhurun) reyiyle reis (cumhur reisi) seçildi, yazlıkların ekserisi yaslık oldu –hale geldi.

demek ki ne imiş: işler her dem yazlıkçılar ile olmuyormuş. başka bir millet de var imiş.

londra, vatikan ve tel-aviv ve benzerlerinin meczub ve mecnun hizmetçileri yaslılıkdan, ne kadar komikleşdiklerinin farkına varamadı. hele ki oynamadık yeri kalmayan ağlayan nar gülen ayva hoşhoşları…

/

BİZE MONKEY DİYEBİLİRSİNİZ AMMA MONŞER DEMEYİN LUTFEN

(VAMPİRLER DE ÖLÜR)

bir monşer çocuğu, iyi okullarda okumuş (kurtlanmış), iyi (ii) hayat yaşayan (ii hayat yaşamanın ne demeğe geldiğini anladınız: halkdan uzak, değerlerine yabancı, kimin oğlunun eli kimin kızının/oğlanının cebinde olduğu belli olmayan) zerzevat, monşer, diye aşağılanmamalı imiş…

bu monşer çocuğunun sonradan monşer babası dahi, derin monşerlerin kaztesindeki köşe yazısının başlığını «cihatçı lümpenler» diye at(tırıl)ınca, o günün başbakanı, bu günün cumhurbaşkanının, monşerlere artık çeki-düzen getirileceğini belirten ifadesinin başlığa çıkarıldığı birinci sahife haberinin üstüne yerleştirilmiş idi! ya’ni: üstte: «cihatçı lümpenler» altta «monşerlere çeki-düzen»

monşerlere çeki-düzen vermek cihatçı lümpenlerin haddine mi kalmışmış…

«türkiye türklerindir» «suriye suriyelilerindir» «ırak ıraklılarındır» «mısır mısırlılarındır» «libya …» «cezayir …» «tunus …» «fas …» «yemen …» «arabistan asil arap suudilerindir» «iran …» «filistin !!!» vs domuz kapanında müslümanları iki asırdır bitkisel hayatta tutup, uyutup kanını emen gavurların bilmesi gerek ki, her şey gibi, ictimai hadisatın, cereyanın dahi, aynen gece-gündüz gibi eceli, devr-i daimi sözkonusudur… vampirler de ölür…

/

SAHİLDE KUM MAHLUKDA MERAK

akşam yatsı vakti sahile inip bankın birine oturunca, on-onbeş metre ötemize bir köpek gelip, kumlara uzanarak başını patilerine yerleştirip bize bakmağa başladı. kendimce sebebini şöyle açıklamağa kalkışdım: merak ve beklenti. ne edecek idik; daha doğrusu bir şey yiyecek mi idik? yer isek artıklarını atacak mı idik?

sadece bu yiyecek beklentisini kâfi kabul ile, merakı saf dışı bırakamaz isek.. diye tereddüd ile dedim kendi kendime: merak hayvanat seviyesinde dahi vâki ise, merak boyunduruğu ile iş gören görsel/temsîlî/hayalî –sanal  ve yazılı meslek ehlinden bazısının servet ve saman edinmesi esen nesim/yel kadar tabii.

Diğer Yazıları