Menu
PENCEREDENİZLER 19
Deneme/İnceleme/Eleştiri • PENCEREDENİZLER 19

PENCEREDENİZLER 19

akşam öğününde yzc gelip oturdu karşıma.

dedim:

biraz önce burada oturan arkadaşlara da dedim: iş yerindeki yemekhanelerde yemek ne işkencedir böyle! pek uzun sürüyor. mesela şu an önümde dört tabak mevcud ve elimdeki kaşığı dört tabağa götürüp getirmek ve arada dahi şu ekmekden koparmak ve sonra bunları çiğnemek ve sonra yutmak mücadelesindeyim... en iyisi, iş yerlerinde mazrufu yeterince dolu ve doyurucu dürüm ve içecek verilmeli. ve bu işkencevari mücadele bir an önce bitmeli.

dedi:

cemaziyelevvelini bilirim: aşçıya girerken kemerini gevşetirdin.

dedim:

evet; çünki genellikle çökük/göçük mide ile dolaşır idim; bu fırsatlarda midem üzerinden dolanan kemeri normal hale gevşedir idim... bir de, yemenin artık zor gelmesi yaşlılıkdan neş’et edebilir.

...

çadırlardan çaputlardan oluşturulan ziyanlık zebillik kampına giden ihh görevlisi sorar:

bu kadıncağız ne diye böyle içli-içli ağlayıp durur?

derler:

kısa bir müddet önce üç yavrusu açlıkdan öldü...

...25 haziran 1428, pazar...

«sonra yaparım, diyen, helak oldu!» (hadis-i şerif)

/sonra, kelimesini hayatından (nefsinden!) söküp atmadıkça, maddi-manevi, dünyevi-uhrevi hayat bulamazsın.

sonra’nın birikiminden kork. ölümden korkmakdan fazla kork. her bir sonra, bir ölümdür. biriktirme. ölüm biriktirme.

sonra yaparım, demek, son’a götürür.

sonra, son’dur.

sonra’nın sonu yokdur.

sonra’nın sonu yoklukdur.

sonra, senin sonundur.

sonra, senini sonunu getirir.

sonra, bak ki, senin sonunu getirdi.

sonra’ya kaldın, donakaldın.

sonra. senin sonun oldu.

sonra’nın sonu sonrasızlık.

...26 haziran 1428, pazarertesi...

yok, canım istemiyor... yok, içimden gelmiyor... yok, havaya giremiyorum...

yok kardeşim, yok; bunların hayatın (gerçekliği) indinde herhangibir geçerliliği (ve gerçekliği), makuliyeti ve makbuliyeti.. yok. yok, yok, yok. yoklukdan yapma/etme/etme/eyleme çıkarmağı öğreneceksin... ve bu cehd ve garetden sonradır ki, istimdad-ı ilahiyi, himmet-i maneviyi, ihsan-ı rahmaniyi, nusret-i rahimiyi, merhamet-i mü’miniyi ve tevfik-i ilahiyi umacaksın...

...

fatih (camii) medresesi duvarı dibinde yürür iken, aklıma düşdü: karı-kıza meylini önleyemeyenler, etrafımda gördüğüm kadarıyle, daha dünya hayatında iflah bulmuş değil. mesela, haccac’ın, her türlü kötülükğünden bahsedilirken, bu tür (fuhşiyat ve içki-mıçkı ve rüşvet) bir meylinden sözedebilen yok. ne kadar kötü bilinse de.. belki bu sayede gücünü yürütüp iktidarını devam ettirebilmiş. allah, her bakımdan her şeyin tammamını bilendir.

...

hani hüseyin atlansoy: «iyi günler ilerde babaanne» diyordu ya, işte o iyi günler bu günler değilse, bizim (nesil) için iyi günler yok, demekdir.