Menu
Osmanlı’nın Son Yüzyılından Bir Çocuk Gazetesi: Sadâkat
Deneme/İnceleme/Eleştiri • Osmanlı’nın Son Yüzyılından Bir Çocuk Gazetesi: Sadâkat

Osmanlı’nın Son Yüzyılından Bir Çocuk Gazetesi: Sadâkat

Osmanlı’nın son iki yüzyılı çırpınışlarla doludur. Bu çırpınışların bize kalan izlerini en sarih şekilde kültür / edebiyat alanında görüyoruz. Osmanlı’nın son iki yüzyılında kültür alanında birçok çalışma olduğunu biliyoruz. Bu çalışmaları incelemek, onları günümüz insanına ulaştırarak anlaşılır kılmak tarihimizle bağımızın kopmaması adına hayati bir öneme sahiptir. 

Bu yazımızda 1875 yılında Osmanlıca yayımlanmış Sadâkat adlı bir çocuk gazetesinin birinci sayısından küçük bir bölüme yer vereceğiz. 

Kaynaklarda soyadı belirtilmeden, Tahsin adlı bir yazar tarafından çıkarıldığı ifade edilen gazete, altı sayı sonrasında isim değişikliğine gitmiş, “Çocuklar” manasına gelen Etfâl ismini kullanmıştır. İçinde matematik, fizik, coğrafya olmak üzere birçok dal ile ilgili bilgiler verilmiştir. Dili oldukça sade olan yazılardan oluşan gazetede çocukların ilgisini çekecek sorular yayımlanmış, daha sonra okuyuculardan gelen cevaplara diğer sayılarda yer verilmiştir. Bu da gazeteyi bir anda popüler yapmıştır. Bunun bir göstergesi de bin beş yüz adet basılan gazetenin ilk sayısının tükenip bin adet daha ek baskı yapılmış olmasıdır. Bu gazeteyle ilgili ayrıntılı bilgilere Arş. Gör. Aliye Nur Ercan ile Yrd. Doç. Dr. Şerife Akpınar’ın “Eski Harfle Bir Çocuk Gazetesi: Sadâkat / Etfâl” adlı makalesinden ulaşabilirsiniz. 

Sadâkat adlı çocuk gazetesinin birinci sayısından bir bölümünü günümüz Türkçesine aktardığımız yazıda çocuklara çeşitli hikâyeler anlatılarak Allah’ın hikmetinin büyüklüğü anlatılmaya çalışılmıştır.

Yazıyı günümüz Türkçesine aktarırken bazı noktalama işaretleri tarafımızca eklenmiş ve ayrıca anlam düşüklükleri olan cümleler düzeltilerek yazılmıştır. 

İyi okumalar dilerim.

Hikmet-i Hüda

Cenabıhakk’ın kudret ve azametini göstermek üzere sizin anlayabileceğiniz surette küçük küçük meselelerden başlayıp gazete ve sizin malumatınız ilerledikçe bu bahs dahi ilerleyerek yıldızlarda, güneşte, göremediğimiz yerlerdeki hikmetlere kadar yazılacaktır.


1

Hayvan açtıktan ölmez susuzluktan ölür, derler ki doğru bir sözdür çünkü: Su, dünyada ne kadar hayvan, ot, çiçek, ağaç var ise hepsinin sağ durmasına ve büyümesine sebep olan şeylerin en başlıcasıdır. 

Her hayvan gıdası olan yemekten beş on gün kadar mahrum olsa takat getirir ise de iki günden ziyade susuzluğa dayanamayıp ölür.

Hayvanat içinde yalnız "deve" yedi sekiz gün susuzluğa dayanır. Çünkü: Develer çölde gezen hayvanlardan oldukları için ve çölde su bulunmadığı için Cenabıhak develerin işkembelerinde su saklayabilir torbalarla yaratmış ve develere öyle bir his vermiştir ki develer bir suya rast geldikleri zaman torbaları dolduruncaya kadar su içerler ve sonra su bulamadıkları vakitlerde çorbada saklı olan suyu içip ölmezler. İşte Cenabıhakk'ın hikmeti sekiz gün çölde susuz gezen bir deveyi daima yeni su içer gibi hararetinin teskinine vasıtalar yaratmış olmasıyla telef olmamasına iktiza ettirir.

2

Peygamberlerden Hazreti Yunus Aleyhisselam balık karnında birçok zaman durduktan sonra bir gün balık bir deniz kenarına gelip Hazreti Yunus'u karnından çıkararak karaya bırakır.

Orada birçok çocuklar kendi kendilerine oynamakla meşgul oldukları hâlde içlerinden birisinin iki gözü kör olduğunu Hazreti Yunus görünce çocuğun hâline merhamet edip Cenabıhakk’a secde ederek gözlerinin açılması için birçok dua eder.

Ve derhal çocuğun gözleri açılıp etrafa bakınmaya başlar.

Öteki çocukların bir iki saatten beri göremedikleri şeyleri görerek arkadaşlarına göstermeye başlar.

Ve bu arada Hazreti Yunus görüp arkadaşlarına "Vay burada çıplak adam var haydi taşlayalım." diyerek öteki çocukları da şeytanlığa sevk eder. Ve ötekiler de onun sözüne aldanarak taş atmaya başlar.

Hazreti Yunus ise evvelce ettiği dualara pişman olup tekrar secde ederek "Aman yarabbi kusur ettim, senin hikmetine karıştım." diyerek tekrar affını niyaz eder.

İşte Cenabıhakk’ın hikmeti burada da aşikâr oldu.

3

“Ecel gelmeyince ölüm gelmez.” Çünkü Cenabıhak insana ne kadar ömür vermiş ise ne bir dakika geri alır ne de bir dakika ziyade eder.

Bunu da bir hikmetle ispat etmek mümkündür ki daima işitilmiş görülmüş şeylerle beyan edeceğizdir.

Herifin biri haksız yere bir zavallıya tabanca atar. Fakat o zavallı adamın eceli gelmediği için tabancanın kurşunu herifin cebindeki saate tesadüf eder. Saat eski zaman saatlerinden gayet kalın zarflı olduğundan kurşunun vücuduna girmesine mani olur ve bu vasıta ile herif ölümden kurutulur.

İşte Cenabıhak adamı öldürmek muradı yürümediği için kurşunu saate isabet ettirip hikmet-i rabbaniyesini izhar buyurur.

Bugünlük yazdığımız bu üç hikmet Cenabıhakk’ın ahkâm-ı rabbaniyesinin en küçükleri olup bunlardan nice bir kat büyükleri vardır ki insanın aklına hayret gelir şaşar kalır. Fakat hem gazetemiz daha çocuk hem okuyanlar çocuk olduklarından inşallah yavaş yavaş ikisi de büyüdükçe öyle büyük büyük şeyler yazılacaktır şimdi yalnız böyle küçük küçük hikmetlerle zihinleri alıştırmak lazımdır.


VEYSEL

1990 yılında Adana doğumlu. Ortaöğretimini Adana Erkek Lisesinde tamamlamıştır. Lisans eğiminin ardından Türk dili ve edebiyatı ana bilim dalında yüksek lisans eğitimi aldı. Yüksek lisans tezini Mitat Enç öyküleri üzerine tamamladı. Arkadaşlarıyla Berhava öykü dergisini çıkardı. Öyküleri ve çeşitli yazıları Aşkar, Ayraç, Fayrap, Gerçek Hayat, İtibar, Mahalle Mektebi, Muhayyel, Müdahale, Nida, Olağan Hikâye, Tasfiye, Yedi İklim, Yitiksöz gibi dergilerde ve dunyabizim.com adlı sitede yer aldı. Evli, iki kızı bir oğlu var. Şu anda Adana'da Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenliği yapmaktadır. Aynı zamanda çeşitli dergilerde yazılar yayımlamaya devam etmektedir.Eserleri:Adına Romanlar - İz YayıncılıkYaşamak Sandığım - İz YayıncılıkYüzünü Örtüyor Sesin (Editör) - Mecaz Yayınları
Osmanlı Türkçesinden günümüz Türkçesine aktardığı eserler:Ashab-ı Kehfimiz - Ömer Seyfettin - İz YayıncılıkKüçük Şeyler - Sami Paşazâde Sezai - İz YayıncılıkAsker Oğlu - Ahmet Rasim - İz Yayıncılık

Daha fazla görüntüle