Menu
MEDUSA'NIN DİNLEDİKLERİ
Deneme/İnceleme/Eleştiri • MEDUSA'NIN DİNLEDİKLERİ

MEDUSA'NIN DİNLEDİKLERİ

Tarih, insanlığın ortak hafızası olmaya devam ediyor

2010'un güzel bir bahar mevsiminde Kahramanmaraş topraklarında Türk edebiyatının birikimi olan öykü konuşulurken, aynı toprağın altında Antik Germanicia Kent Agorası'nın henüz 16 parsellik bölümünde yapılan kazılarda M.S.IV-V. yüzyıl civarında (geç Roma erken Bizans) mozaikleri gün yüzüne çıkarılmaya devam ediyordu. Bu bölgede çok sayıda tarihi yamaç villası olduğu ve bu villaların odalarının taban döşemelerinin mozaiklerle donatıldığı uzmanlarca kaydedilmektedir

Türk edebiyatının ağır konuları Mayıs'ın ortasında en güzel mevsimde Maraş'ta 'Öykü Günleri' çerçevesinde, her biri üzerinde derinlemesine durulacak kadar önemli konular vardı masada. Türk öykücülüğünün geleneksel dokusundan toplumsal izdüşümlerine, düşünsel boyutundan dönemler akımlar ve temalara kadar katılımcıları uzun bir serüven bekliyordu. Modernizmin Türk öykücülüğündeki genel özellikleri, postmodern açılımlar, ironinin izleri ve fantastiğe uzanan bir Türk edebiyatı

Maraş'taki toplantının konularından birisinin 'Türk Edebiyatında Fantastik' olması ilginç bir rastlantıyı da hatırlamamıza neden oldu. Nitekim arkeologların titiz ve sabırlı çalışmaları neticesinde Maraş topraklarının altından 16 bin yıl öncesine ulaşılıyordu. İlginçti çünkü, tam da bu konuyu Maraş topraklarının üzerinde konuşuyorduk. Tarihin, milletlerin ortak hafızası olduğunu, mitolojinin bu ortak hafızaya yaptığı eşsiz katkıyı, inançların toprak altındaki katmanlarla anımsanışlarını, folklorik unsurların küçük bir ikonada bile belirginleştiğini ve bütün bunların fantastik edebiyatın beslendiği ana damarların toplamını oluşturuyor olması ilginç bir tevafuktu

Arkeolojiye Kulak Verme

Anadolu'nun asırlarca Bizans ve Roma kültürünün bir parçası olması, yerin altındaki sese kulak verme çabalarına ayrı bir heyecan katıyor. Arkeolojik kazı seviyelerinde ortaya çıkan eserler, Anadolu'nun bütün bir folkloruna ışık tutacak nitelikte. Maraş halkının büyük bir merakla beklediği Türkoğlu bölgesindeki Şekeroba mevkiindeki kazılarda, yüzlerce kaya yerleşim yeri bulunmaktadır. Saklı tarihin bu topraklara kazandırılması açısından Maraş hayli önemli bir şehirdir. Burada bulunan höyükler ve seramikler -özellikle Kubat mıntıkasında- 10 bin yıl öncesinin yaşam izlerini gün yüzüne çıkarmaktadır.

Kazı çalışmalarının ikisine değinmek konumuz açısından önemli. Bunlardan birisi Göksun-Elbistan yolu üzerindeki Yarıkavak mevkiindeki bulgular. Buradaki kazılar bir antik kentleşmenin izlerini ortaya çıkarırken, bir mozaik tablet üzerinde Grekçe beş satırlık bir yazı dikkat çekmektedir.

'Eşin Hedıa ve çocuklarınla burada sağlıklı banyo yap, Ey Iphıkradtes! Düşmanlarına karşı müşvik, dostlarına karşı kararlı ol, tek başına olsan bile kendini büyük bir kalabalık gibi sunarak en güzel şekilde yaşa, benim için ne istiyorsan tanrı sana iki katını versin.' Bir villa yapısı içinde banyo mekanının tabanında bulunmuş olan bu mozaik tablet yazı, bazı uzantıları ile hala kültürümüzde yaşayan dilekleri içermesi bakımından ilginçtir. Anadolu topraklarına sinen kültür, hangi katmanda olursa olsun dokusunu ve duygusunu o toprakların havasına sindirmiş hali ile yaşamaktadır

İkinci önemli bulguda bir ana tanrıça ikonası görülür. Maraş'ın 72 km. uzağında Döngel kasabasının Direkli Mağarası'ndaki arkeolojik kazılarda 16 bin yıllık olduğu düşünülen ceviz büyüklüğünde bir ana tanrıça figürü ortaya çıkarıldı. Arkeologlar bu bilginin daha önce bulunan 'ana tanrıça ikonaları'ndan daha da geriye gittiğini Anadolu'daki ana tanrıça kültünün daha da derinlere indiğini ifade ediyorlar. Mitolojik veriler ise, bu kazılarda bulunabilecek bulguların çok daha eskilere uzanacağını gösteriyor

Germenicia Antik Kenti'nde bundan başka; çoğunu av betimlemelerinin oluşturduğu, yerel yaşamın tasvir edildiği ve günlük yaşamdan karelerin bulunduğu rengarenk taban mozaikleri bulunmaktadır.

Medusa mozaiği ise başlıbaşına bir mitolojik unsuru gözler önüne sermektedir. Bilindiği üzere antik Yunan döneminde yeryüzünün tanrılar tarafından bölüşüldüğüne ve tanrıların her birinin bir meşgalesi olduğuna inanılırdı. Bu inançlar etrafında oluşmuş mitolojiler bütün bir Roma ve Bizans sanatına, kültürüne ve yaşam şekline de yansımıştır.

Medusa da bunladan biridir. Bugün, Maraş'ın arkeolojik kazılarda Anadolu kültür tarihine kazandırdığı Medusa'nın diğer Yunan tanrıları gibi bir hikayesi var: Zeus'un kızı zeka tanrıçası Athena'ya ait bir tapınakta Medusa adında güzel bir kız yaşar. Athena Poseidon ile birliktedir. Ama Poseidon'un Medusa'ya olan ilgisini engelleyemez. Medusa'yı bir ifrite çevirir. Saçlarının her bir telini zehirli yılana dönüştürür. Kalıcı bir büyü ile de bu cezasını taçlandırıp Medusa'ya bakan herkesi taşa çeviren bir büyü yapar. Artık bundan sonra Medusa'ya bakan kimse taşa dönüşür

Medusa başının pek çok şehirde bulunmuş olması bizi bir başka gerçeğe götürür. Medusa figürleri, kötülükten ve büyüden koruyan bir inanca dönüşerek, zamanla insan topluluklarının dini inançlarını şekillendiren bir olgu haline gelmiştir. Özellikle IV.yüzyıla dayanan Roma kültüründe Medusa başlarının eski Bizans'ta önemli yapılara, kılıç kabzalarına ve sütun kaidelerine ters ve yan olarak işlenmiş olduğunu görmekteyiz. Didim Apollo Tapınağı bahçesinde, Yerebatan Sarnıcı'nda ve Anadolu'nun gün yüzüne çıkartılmamış tarihinde Medusa'nın izlerini görmekteyiz

Sonuç olarak diyebilirizki, tarih, onu şekillendiren insan fiilleriyle geleceğe bir iz bırakır. Medeniyet beşiği olan Anadolu, mitolojisiyle, efsaneleriyle, inanç ve kültürüyle, bütün bir folkloru ile dünya tarihine paha biçilemez zenginlikte hazine sunmaktadır.

Bu kadar bereketli topraklar üzerinde fantastiği, ironiyi, postmoderni, sosyolojik açılımları, düşünce dinamiklerini, eğilim ve temaları ve genel olarak bütün bir Türk edebiyatını konuşmak büyük bir ayrıcalıktı. Emeği geçenler, tarihin derinliklerinden çıkıp gelen Medusa'nın kulaklarının pasını silen hoş bir sâdâya vesile oldukları için gurur duymalıdırlar


(2010 Mayıs)