Menu
HÜSEYİN ATLANSOY İLE SÖYLEŞİ
Söyleşi • HÜSEYİN ATLANSOY İLE SÖYLEŞİ

HÜSEYİN ATLANSOY İLE SÖYLEŞİ


Bir söyleşide “ben şiirden kaçıyorum aslında.” diyorsunuz. Şiirlerinizin toplamı ise hayli velüd bir şair olduğunuzu düşündürüyor. Mesela 2024'te iki şiir kitabınız yayınlandı.  “Açık Kaplan Haykırışı” ve “Yoksullar Gitti”. Bu nasıl bir kaçış? Neler dersiniz?

Evet evet. Ben şiirden kaçıyorum ve şiir kaçtığım her seferde beni yakalıyor demiştim. Sözümdeyim. Kaynayan suyun buhara dönüşmesi kaçınılmazdır. Kabaran dalganın da köpük oluşturması gibi. Altı yıl sonra iki kitap. Aslına bakarsanız “Yoksullar Gitti”yi oluşturan Şirin - Ferhat -Hüsrev üçlemesini 1999'da yazmayı düşünmüştüm. Formunu bulması 2o yıl sürdü. Aslında fena kaçmamışım değil mi? İşte böyle.

Bir zamanlar “İyi Günler İleride Anneanne” demiştiniz. Şimdi ise “Yoksullar Gitti”. Neler değişti? Neler aynı kaldı?

İnsan değişmez. O zaman da buğday diyordum şimdi de buğday. Yunus Emre ya da Sezai Karakoç gibi. Elma diyenler elma dersem çık oyununa geldiler. Aynı yerdeyim ben. Hem anneannem hem de yoksullar dünyamızda değiller artık. Bu ceza da bize yeter az bile kalır.

Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi”, “Yarın Bekleyebilir”, “Ya Sinek Sekiz Ya Buhurumeryem”... Kitap isimlerinizi nasıl seçiyorsunuz?

Paratoner gibiyseniz şimşek ya da yıldırımın sizi çarpması kaçınılmazdır. Tersi bir durum tuhaf olurdu. Her şiir ismiyle gelir çocukların isimleriyle dünyaya teşrif etmeleri gibi.

Son dönemde divan şiirinden “yeniden yazımlar” kaleme alıyorsunuz. Ferhat ile Şirin, Hüsrev ile Şirin. Şiirlerinizde gazel formunun imkânlarını kullanıyorsunuz. Bir eda olarak da divan şiiri mısralarınızın arka planlarında hissediliyor. Divan şiiri sizin için ne ifade ediyor?

Yeniden yazım değil de yeni yazım denilebilir. Yenilemek ve yinelemek önemlidir. Zemini asla kaybetmeden derinleşmek genişlemek yükselmek yoğunlaşmak ve seyrelmek kendiliği ve kendindenliği dert edinmek bir söz söylemenize hem bir gökyüzü hem bir denizdibi ve hem de bir vatan toprağı sağlar ki muhteşemdir.

Hep şiir kitaplarınız yayınlanmıştı. Şiirde ısrarcı gördük sizi. Ancak “Rengârenk ve Ritmik” bir düzyazı kitabı oldu.  Niçin bu kitabı yazmaya ihtiyaç duydunuz? Neler anlattınız?

“Rengârenk ve Ritmik” başlangıç kısımları 25 küsur yıl önce yazılmış bir kitap. Tıpkı “Yoksullar Gitti” gibi. Ben sözümde durmayı, sözümü tutmayı - her iki anlamda da - severim. Sanırım bundandır. Selam ederim.


SUAVİ

1972 İstanbul doğumlu. İlk şiiri 1991 ekim ayında Türk Edebiyatı dergisi okur mektupları sayfasında yayınlandı. Pek çok dergide dergi ve gazetede yazı, şiir ve röportajlarıyla yer aldı. Sebepsiz Serçe, Taş Suya Değince, Heves ve Tövbe Gölgeliği isminde dört şiir kitabına, Kırk Gri Hırka ve Dünyanın Çekmeceleri isminde iki hikaye kitabına imza attı. Ayrıca Pierre Karton namı-ı müstearıyla Horkhaymır’dan Alzhaymır’a Türk Aydını isimli bir de mizah kitabı mevcut.

Daha fazla görüntüle
Diğer Yazıları