körüm ben gözlerim ol
tabak tutuşuna bıraktım kendimi
tabağı sofraya koyuşuna
sofranın sensiz sofra olmayışına
hüzünle yavaşlamana
hüzünle var olmana
gülmekten yoruldum hüznüm ol
taksi çağırmak kendini çağırmaktır
bunu sokak bilir
boşluk bilir
bir ses bırakacağın kulak bilir
uzaklarda çok uzaklarda yeni kalkmış
her penceresinden uzun saçlar
rengarenk giden tren bilir
bembeyaz badanalı evim ol
bir telaş ki ölümden en son kaygı duyan
bir telaş ki tüm okullar erkenden kapanmış
mevsimleri karıştırır çekip alır yüzünden
son bulutları siler
gözleri kan çanağı bir martı
soğuk taşlarda eriyen çiseyle
son telaş son can çekişle
gökten düşen kuşları kapatıp içine
kapısı açık bir kafesim ol
bütün gün çırpınan insan kanatlara
dayanmaz kalbin biliyorum
ortasından yemyeşil nehir
akar avuçlarına
ekim kasım aralık
sonra gölgemin çekileceği ocak
ışığın bir gün söneceği
mezarda son bulacak
1977 Sivas-Suşehri doğumlu, Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesinden mezun oldu. Milli Eğitim Bakanlığı’nda Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni olarak çalışmakta. Taş Beşik ve Minyatür Okuyucuları, Türkçenin Göklerinde olmak üzere üç şiir kitabı yayımlandı. Şiirleri ve yazıları İpekdili, Dergah, Merdivenşiir, Karabatak, Yediiklim, Hece, Fayrap, İtibar, Muhit dergilerinde yayımlandı. İstanbul’da yaşıyor.