prelüd

lamba ürperir, göz dolar, beyaz titreşir zamanla

eşyanın tanımında, sabah inen buğuda, çeyize sinen kokuda

göğsü genişler, ceviz sandığı sesleriyle

bir zamanın içinden geçmenin üşümesiyle

bir taşın kırılmasıyla başlayan o gürültüde

bir köpeğin içgüdüyle yola fırlaması arasında

saçların uzadıkça güzel olmasıyla

arasındaki bağ aynı konudan fırlamak değil mi

halka halka yayılan yüzün aksi bir kere daha

o büyük suda

git, hangi köprü uzaksa

çünkü onun altından geçen bir suya düşer anlam

çünkü bir milattan daha yakın değil

çünkü manadan yaratılan manaya bir kıpırtı bırakır

çünkü eller ve gözler buluşur,

çünkü bir çulhanın yuvası kadar ömür

dallarda beton mikserler, dallarda

tanrıdan yola çıkan bir sıcaklık her akşam

zamandan geçer

lamba ürperir, göz dolar, beyaz titreşir zamanla