Toprağın altından bir koku yayılıyordu tüm insanlığa
Kırmızı elbiseleriyle çürük ten kokan ölümlüler
Zulmet yetenekleriyle ilgilendiler kendilerinin
Yediler, öldürdüler ve susmak istediklerinde sustular
Şekil verilemeyişleri gizlenişlerini yüceltiyordu
Eğilmelerinin karşılığını diz çöktürerek alıyorlardı
Ceset biçilen tohumları serpmekte ustalaşmışlardı
Hasat zamanlarında yeraltından kol, gövde, bacak fışkırır
Molozların sıkıştırdığı dipsiz, taze bebek kokan
Çıldırışı dürtükleyen çukurlardan okunan lanetlere
Karşılık verirler; daha da öldürürler, sonra susarlardı
Namertlikleri bir yana dursun; yediklerini kusuyor
Kustuklarını tekrar tekrar yiyor, doymak bilmiyorlardı
Aralarında vücut bulan bulaşıcı bir hastalığa kapılmışlar
Ruhunda zulüm pazarlayan herkesi sürüklüyorlardı
Bu hastalıkla ölümsüzleşeceklerine inandırılmışlardı
Kurgularının değişmeyen kusursuzlukları övünçleriydi
Azabın ve bozgunun üzerlerine çökmeyeceğini zannederek
Aksa’nın duvarlarına pis, kırmızı gölgelerini resmettiler
Soğuk demirler ellerinde, çamurlu ayakları, çürük elleriyle
Hastalıklı yaralarını bulaştırmak istediler diğer ölümlülere
Diğer ölümlüler, ellerinde kalın mercekli dürbünleriyle
Yüzlerine acıyı asıp, bir lanet fırlattılar gökyüzüne
Aksa’nın kor yürekli analarını hatırlamış olmalılar!
Analar… Aksaya feda etmişlerdi bu yangın yüreklerini
Bir kavrama sokulamayan kırmızılılardan korkmuyorlardı
Tanımlanabilen diğer ölümlülere ihtiyaçları yoktu!
Toprağın altındaki koku devam ediyordu yayılmaya
İnsanlık imtihandaydı; kırmızılılar ve diğer ölümlüler için
Kırmızılıların tiksinç zulümlerine karşı, bir direniş dirilmeliydi
Diğer ölümlülerin kalpleri sökülmeli, yenileri takılmalıydı
Aksa’nın kor yürekli analarının, direnen, dirilen kalpleri…
Koku dinmeliydi. Toplanılmalıydı geçte olsa aynı dünyada…
Koku dinmedi. Koku dinmiyor. Yayılıyor tüm insanlığa…
1977 Balıkesir İli Dursunbey İlçesi doğumlu. Öyküleri Aşkar, Edebiyat Ortamı, Temmuz, Mahalle Mektebi ve Post Öykü dergilerinde yayımlandı. Balıkesir’de yaşıyor.