Apansızın gelen ölümdür hayat
Ölümü hissettiğin kadar hayattasındır
Bir soluklanma anı kadar uzun
Güneşin batışı kadar kısadır
Kuş uçmaz sılaya uçunca ebabil hayalin
Arkadaşı olursun maviye özleminin...
Saçlarını ay ışığıyla ören mahkûmun
Gurbetinde pıhtılaştığı rüyada ararsın kendini
Nedendir hep
Mühletsiz mahzenlerin intizar geceleri
Hayatı saklar ya hep hayattan
Sürgününde içine çekersin ya yağmuru
Sırılsıklam toprak olursun sonra
Dağlardan topladığın ömürsüz karlar eriyerek
Gözyaşlarının serzenişine katılır
Mültecisi olursun gözlerinin...
Var git mezarını açmaya artık
Hayatı bırak hayattan
Güller, koklaşmayalı ağlayacaksa da arkandan
Kuşlara selam ver son defa
Tüm müştekîlerden kaçarak
Teslimiyet limanına demir at ruhundan...
Hayret! Ne çok ölümü unutan var
Gassallar nerede heyhat!