burası nerden baksan bi dolapdere’dir abi
yenişehir’e düzayak
yokuş yukarı kurtuluş’tur nerden baksan
yani o cicili masalların hiç geçmediği
başıbozuk, ağzı ondan beter
ha bi de yazısı tabi
o taa en baştan
biz bu köşede böyle it gibi
iri ya da diri değil it gibi
dururuz ve dolap döner kavşakta
meteliğimizin olmadığı şu bankanın köşesinde
gecikmiş dururuz
ellerimizdir; ceplerimizden medet umar
kaynakçıyı geçince en sivilinden bi polis
bi de koca memeleriyle nezahat
över durur sarı solgun güllerini nağmeli
ya da sabaha karşıdır;
apik’in önünde sıra sıra
kimler yok ki saysam aklın şaşar
sıra sıra mersedesler bemveler durur
bu böyledir abi
beşiğin o köşeyle kertilmişse bi kez
aşk meşk sana ters gelmesin de ne yapsın
sana olsun da bi akşam pazarı yenişehir’de
ıslak domatesler ıslak soğanlar
bi de bi ıslık belki, ıpıslak
zaten o vıcık vıcık, o yanak yanağa buluşmalar
ve avemeler ve börgırlar ve sinemalar
bazen içinin gittiği, ama dışının sövdüğü hep
sana ters racona ters
tersoğlu ters işte bi dünya
ben de bi kez büyüdüm; fena yağmurluydu
çaktın dimi
biz sadece bildiğimizi bildirmemeyi hüner
burda da bi ses var ama boşver
hem dolapderelerde adamın nevrini döndürmemek gerek
yani basmamak böyle damarına dalına
eyvallah, güller tüller bülbüller pek bi şiir
ama bu
hem yalandan hem sanki böyle inadına
çünkü o dediğin burda
iki yaş büyük ayaklar demek
tıkılmış çaputlar; ayakkabının burnuna
yürürken vıck vıck ötmesi adımlarının
değil dışındaki çamurdan içindeki çoraktan
hele bi de kızın anası
oğlum gelsene yağmur dinesiye demişse
kız da böyle uzun, böyle kıvırcık ve esmer
hadi der gibi gülmüşse
sekizine on ekleyip büyüyorsun
yok diyorsun su görmüş ayaklarını kısarak
sonra sen kim?
dolapdere nere?
istanbul tepetaklak!
sahi abi, sen hiç kendi yaşında boğuldun mu
romantiklik icabı değil
böyle kaskatı böyle dümdüz böyle ana avrat
o zaman yağmur demeden bi destur çekeceksin
ve bileceksin
dolapderelerde çocuklar, ayağının su aldığı yerden büyür
sen, çocuklar çiçektir diyordun di mi
çocuklar çiçek
he ya !
Başlıca kitapları alfabetik sırayla: Taşı Kim Atacak, Çifte Açmaz, Çünkü Hayat Bulaşıcıdır.