şafak vakti yürüyorken bir kumru
tarlada geniş adımlarla
çiçeklere su veriyordu
türküler söylüyordu
bezgin ruhlara kova kova
ateş yalımlarının kulaklarına
su fısıldıyordu
günü doyuruyorken güneş
papatyaların gözlerine konuyordu
yeşilin özüne varmak umuduyla
beyazı soluyordu
otları yakıyordu sarılar
gül alınlı şafak görünüyorken
övgüler yağdırıyordu ilk yaza nisan
hüzzam bir rüyanın tiryakisi
köpürtüyorken mahur bir kederi
çiçek açıyordu nergisler
diyorum ki
…rüzgâr işte
kendi kendini tüketiyorken güller
kemik yığan mevsimi geliyordu
uzun ve güneşsiz
kar altında kalıyorken gölgeler
gözlerimizde ölüler
sırada bekler
Hacettepe Üniversitesi Almanca Biyoloji Öğretmenliği’nden mezun oldu. Aynı üniversitenin Fen Fakültesi Sistematik Zooloji Bölümü’nde yüksek lisans yaptı. TÜBİTAK Deniz Bilimleri Çevre Araştırma Grubu’nun projelerinde araştırmacı olarak çalıştı. Şiirleri halen Edebi Kültür Dergisi sitesinde yayınlanmakta.