BÜYÜK IRMAĞIN KÜÇÜK BALADI

şehirleri bayındır kılan sular vardır

her bir kolu dört yana uzayan

hayatı sarıp sarmalayan

sakalları henüz çıkmamış bir dağdan

o karlı dağlardan buğday toplayan

ve yararak toprağı denizi serinleten

yeşilırmak,

aşkım benim rüzgarına meftunum

elma bahçeleri kiraz bahçeleri

yolunu gözler iç çekerek

gem vurulmayan yılkı atları

ağıtlar ünler yükseklerde

ışığın ve rengin kutsandığı

acılı yüreklere sükun ekleyen

yeşilırmak

aşkım benim göklerine vurgunum

gecenin bağrında sümbüllerden süt sağmak

adını sevda ile eşitlemektir muradım

kanatlarını aç ki kan akmasın

düşlerimi süsleyen yeşil beyaz bayrağım

masal masal seni okumak

destan destan seni yazmaktır aşkım

yeşilırmak

sen bana pranga ben sana mahkum

kollarını alma boynumdan hep orda kalsın

portakal bahçelerine uğramasan da

bülbüller okşar saçlarını

çerçiler çığlıklarını toplamasa da

kıvrılırsın yüreğimde yılan gibi

mermerden bir ölüm döşeğinde

yeşilırmak

aşkım benim sensiz çok yoksulum

geçip gitme hemen soluklan biraz

aldırma kayalar kesemez yolunu

gel koy başını omzuma dertleşelim

bak ay doğuyor sana özleminden

ne desem eksik kalacak sözlerim

şarabını istemem kana kana içsem suyundan

yeşilırmak

aşkım benim seninle dizginlenir ruhum