Tersine akıyor gece… Bildin.
Yokluğunda, yanılıyor bütün izleri aydınlığımın,
Anlamında adlanan iklimler
Solgun birer ürperiş oluyor şimdi…
Her damlası susuşlarından gecemin,
Her damlası sonrasız anlaşılmazlığı düş yerimin.
Kendi küllerinde yok oluş ısrarın,
Israrın… Yokluğunu var edecek bir iz.
Ah kanıyor tenimdeki yakarış.
Sesler ve renklere bürünür kentler,
Kaygan sözcükler yanıltır cesaretini.
Bir umursamadır artık yokluğun,
Gece sessiz bir yanılgıdır içimin çığlığında,
Kente boğarken kendini ışıklar,
Kim alabilir beni dehlizlerinden bu kancığın, acının!
Sonra dağınık bir ağıt olurdu gidişin,
Miladını çürümeye başlardı yalnızlığım,
Ve yırtardı kınını içimdeki bıçak,
Defneler solardı rüyalarımın mevsiminde
Yeşilim griye çalardı…
Bütün anılardan bir avuç yürektir artan…
Göğsüme yaslanıyor gece bir hüznün gergefinde,
Bildim, -bir hazin öyküsünü hüsranın-