Türkiye’de cumhuriyetin ilk yıllarında, hemen her alanda olduğu gibi yayıncılık sektörü de büyük oranda devlet eliyle yapılmış ve gelişmiştir. 1960'larda dünyanın özgürlük havası hiç kuşkusuz edebiyat ağırlıklı kültür yayıncılığımızın gelişmesine neden olmuştur. Doksanlı yıllarda, büyük sermayenin kısmen yayıncılık alanına girmesi ve batıdaki gibi modern kitap mağazalarının açılmasıyla yayınlanan kitap başlık sayısı ilk defa 10.000’leri yakalamıştır.
Yıl / Yayımlanan Yeni Başlık Sayısı
1996/ 9.444
1997/ 10.765
1998/ 11.322
1999/ 11.805
2000/ 13.177
2005/ 26.000
2006/ 28.000
2007/ 29.312
2008/ 32.432
2009/ 31.286
1990 sonrasında yaşanan gelişmelerle yayıncılığımız ivme kazanmaya başlamıştır. Masaüstü yayıncılık ve baskı teknolojilerinin gelişmesi bu ivmenin en önemli etkenlerinden biri olmuştur. Özellikle kamunun yayıncılık alanında kendi özeline çekilmesi ve piyasa şartlarında yayın yapmaya başlamasıyla birlikte özel sektör yayıncılığında yayın çeşit sayısı, yayın türleri ve yayıncı sayısında adeta bir patlama yaşandığını görüyoruz. 2000’li yıllarda Türk yayıncılarının dünya yayıncılarıyla entegrasyonu gerçekleşmeye başlamıştır. Yayıncılık sektörüne çağdaş bir bakış açısı hâkim olmuş ve yeni yayınevleri kurulmuş, teknolojik gelişmeler yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmış, kısaca yayıncılık hızlı bir gelişim göstermiştir.
Kültürler arası diyalogun sağlanmasında kitabın önemli bir işlevi vardır. Kitap, manevi açıdan da ulusları birbirine yaklaştırır. Hem doğu kültürünü hem de batı kültürünü birlikte yaşayan bir ülke olarak uluslararası diyalogu sağlayabilecek kültürel-coğrafi ve siyasal birikime sahibiz. Bu birikim 21. yüzyılda Türkiye coğrafyasında kendini göstermektedir.
Yayın dünyasının yapısal sorunları çözüm beklerken telif haklarının en önemli ihlali olan fiziki kitap korsanlığı, ülkemiz yayıncılığının en önemli sorunu ve baş ağrısıdır. 2002 yılından itibaren çıkartılan yasaların ve yayıncılık alanındaki sivil inisiyatifin gelişmesinin etkisiyle, günümüz yayıncılığının sorunları çözülebilir hâle gelmeye başlamıştır. Korsan yayını önlemek amacıyla kitapların bandrollenmesi uygulaması yayın hayatımıza girmiştir. 1996 ve 2000 yıllarında değiştirilen Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu en son 2004 yılında gözden geçirilmiştir. Yeni yasayla korsan kitap yapan, satan, dağıtanlara ve basanlara ağır para cezaları getirilmiştir. Yeni yasanın en önemli yeniliklerinden biri, korsan yayını şikâyete bağlı suç olmaktan çıkarıp kamu suçu olarak görmesidir. Bir diğer yenilik ise kitaplar bandrollü bile olsa sokaklarda, iskele ve meydanlarda satılmayarak korsanın önüne geçilmeye çalışılmasıdır. Yasa değişikliği ve buna benzer diğer pek çok önlem ve çabalarla korsan yayıncılığın pazar payında önemli gerilemeler sağlanacağına inanmaktayız.
Yayıncılık sektörümüzün son on yılının oldukça dinamik ve gelişme gösteren olaylara sahne olduğunu gözlemliyoruz. Büyük sermaye grupları yayıncılık işine yatırım yapmaya başladılar. (YKY, Türkiye İş Bankası, Doğan Grubu (Doğan Kitap, Doğan Egmont). Bazı gruplar da girdikleri yayıncılık sektörünü karlı bulmayarak sektörden çıktılar (Koç, Aksoy, Sabah, Alkım). Yayıncılar pazarlamaya önem vermeye başladılar, Ürünlerinin tanıtımlarında yazılı ve görsel medyayı kullanmaya başladılar. Kitap kapak tasarımlarında profesyonelleşme arttı. Kitap fuarlarında özel stant tasarımları yapılmaya başlandı. Dağıtım ve satış işlemleri önem kazandı. Yayıncılar arasında artan rekabet ile birlikte yazar transferleri başladı. Bu transferlerde zaman zaman astronomik rakamlar ortaya çıktı. 2003 yılında, sektörde ucuz kitap furyası yaşandı. İlk başlarda yoğun üretilen ucuz kitaplar, yerini giderek yüksek tirajlı kitaplara bıraktı. Büyük alışveriş merkezlerinde ya da metropollerin önemli yerlerinde modern kitapevleri açıldı ve bu kitapevleri zincir mağazalara dönüştüler. (Remzi Kitapevleri, D&R Mağazaları, İnkılap Kitapevleri, Net Kitapevleri, Megavizyon, N&T vb.) Migros, Carrefour, Tansaş, Gima, Real, Beğendik, Boyner, Metro vb. marketlerin içinde kitap reyonları açıldı.
Bugüne kadar ISBN Ajansından yaklaşık 18.790 kişi ve kurumun ISBN aldığı ve faaliyetine devam eden 1900 civarında yayıncımız olduğu araştırmalarımızda görülmektedir. Yine ISBN verilerine göre 2009 yılında 31.286 başlık altında toplam 130 milyon kitap üretildiğini görmekteyiz. Ülkemizde 12 adet telif hakları ajansı profesyonel olarak çalışmaktadır. Bu 12 ajanstan Kalem Telif Hakları ajansı ve İstanbul Telif Ofisi özellikle içeriden dışarıya telif hakkı satmakta ve ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil etmektedirler.
1987-2009 yılları arasında yayımlanan kitapların yeni başlık sayısı 317.833’tür. 2009 yılında çeviri kitap sayısı 5023 adettir. İlk üçte ise 2753 adet ile İngilizce, 432 adet Fransızca ve 357 adet ile Arapça dilleri yer almaktadır. Türkiye de faaliyette bulunan 1149 kütüphane bulunmaktadır.
Türkiye de en çok yayın yapan özel şirketler ise; İnkilap Yayınları – 2726, Yapı Kredi Yayınları – 2565, Doğan ve Egmont Yayıncılık – 2194, Alfa Basım Yayın – 2077, Can Sanat Yayınları – 1998, Beta Basım Yayın – 1998, Timaş Yayınları – 1829, İletişim Yayınları – 1606, Boyut Yayıncılık – 1606 ve İş Kültür Yayınları – 1354 adettir. Ülkemizde 10.000 civarında kitapçı olduğu söylenmekle birlikte, yayıncılık sektörünün ulaştığı kitap satılan yerlerin 1300 civarında olduğu sanılmaktadır. Kitap dağıtımcılığı işiyle uğraşan irili ufaklı kurum sayısının da 120 civarında olduğunu görmekteyiz.
Türkiye’de Yayıncılık Sektörünün Büyüklüğü Toplam 1.25 milyar dolardır. Eğitim yayınları yaklaşık 500 milyon dolar, kültür yayınları yaklaşık 500 milyon dolar, korsan payı (hırsızlık payı) 245,2 milyon dolar olarak tahmin edilmektedir. Mevcut rakamların Türkiye’nin gerçek potansiyelini yansıtmadığını gözlemliyoruz.
Yayıncılık sektörünün aktif oyuncuları olarak yakın gelecekte geçen 10 yılda gerçekleşen %300 büyümenin de ötesine ulaşacağımıza inanıyoruz.
Münir ÜSTÜN
Basın Yayın Birliği Başkan Yardımcısı
İstanbul Ticaret Odası 30. Basım Yayın ve Medya Komite Üyesi