Ne pişkin ve ne yüzsüz elemanlarmış meğer!
Ayak oyunlarının, kumpasın, desisenin, dalaverenin, fitnenin, sahtekarlığın, istismarın, adaletsizliğin, haksızlığın, çirkinliğin ve çirkefliğin dibini buldular ama yine de çırpınmaya devam ediyorlar.
Kimden olacak, 17/25 Aralık’ta kendi elleriyle oluşturdukları bataklığa gırtlaklarına kadar gömülmüş Paralelin Haşhaşi taifesinden söz ediyorum.
Elbette bataklık tabiatı gereği çırpınanı sever. Kendi bataklığını oluşturana ve onda çırpınana ise verilebilecek isimler üç aşağı beş yukarı bellidir.
Birkaç gün önce “kanaldan fare kurtarma” operasyonuna benzeyen kalkışmalarına bakınız örneğin.
Başından beri devlet içinde devlet, hukuk içinde hukuk icat etme çırpınışındaki elemanlar tezgahladıkları yeni oyunla “örgütlü olmak ve milletin huzuruna, selametine yönelik operasyonları gayretle sürdürmek”ten başka bir şey yapmadıkları halde, kendilerini mağdur ve dolayısıyla maznunun yanında gösterme komikliğinden de hiç vaz geçmiyorlar.
Önce operasyon çekip, ardından koro halinde komikliklerine ciddiyet yükleyerek hükumeti ve dolayısıyla AK Parti’yi karalama kampanyalarına hız veriyorlar. Diğer bir söyleyişle, hangi zaman ve zeminde, nasıl bir içerik ve biçimde olursa olsun ürettikleri her oyunla AK Parti’yi ve onun ak iktidarını hedef alıyorlar.
Adları ve rolleri “bozacının şahidi şıracı”ya çıkmış ekip de “AK Parti’yi kötüleme yönünde görüş belirticiler” olarak zaten hazır kıta halinde bekliyor. Sayılarında dünden bugüne hiçbir artış gözlenmeyen ve örgüt medyasının mikrofonunu görünce Pavlov’un Köpeği’nce tepki vermekle yükümlü olan bu ekip, örgütün bir taşla çok kuş vurma vaadinde kendilerine isabet edebilecek kuş adedini hayal ederek goygoyculukta zirve yapıyor.
Bunlardan bakıldığında (en net özeti, gazetemizin 26.04.2015 tarihli haberinde yer alan) son operasyonla hedeflenenler şöyle netleşiyor:
1-Seçim ortamında iktidarı devlet yönetiminde acze düşmüş göstermek; bu sayede, bir oy daha fazla alabilmek için deli divane olan muhalefetin desteğini alarak bu iddiayı güçlendirmek.
2-Medrese-i Yusufiye kavramının istismarıyla, örgüt elemanlarına inanç desteği sağlamak ve giderek bundan Haşhaşilere özel bir Alkatraz Kuşçusu efanesi üretmek.
3-AK Parti’yi seçim çalışmalarından alı koymak; enerjisini ve ilgisini çıkarılmış ve çıkarılacak yeni sorunların çözümüne harcatmak.
4-Paralel medyanın imkanlarını tek elde toplayarak, kendilerini “muhalefeti başarıya taşıyan partisiz bir parti” olarak konumlandırmak; ola ki, seçim sonucunda bir başarı ortaya çıkarırlarsa, onun ilk sahibi olarak siyasi istikamet belirlemede öncelik hakkını kazanmak.
5-Tutmayacağı belli olan yargı darbesi ez kaza tutarsa, örgüt elemanlarını ivedilikle kurtarmak; bununla elemanlarına her koşul ve şartta sahip çıkan sağlam bir örgüt görüntüsü oluştururken, yeni operasyonlar için de yedek güç kazanmak.
6-Dışarıya karşı Türkiye’yi kargaşa içinde göstermek; onları Türkiye üzerindeki şer planlarını uygulamaya cesaretlendirmek; kendilerinin de gerekli taşeronluk hizmeti için hazır bulunduklarını teyit etmek.
Örgüt medyasına baktığınızda, ilgili elemanların söz konusu hedeflere ulaşılabilmesi için nasıl gruplandırıldıklarını ve onların ödevlerini yerine getirmek için nasıl çırpındıklarını açıkça görebilirsiniz.
Yukarıda dedik ki, Haşhaşiler kendi elleriyle oluşturdukları bataklıkta çırpınıyorlar ve bataklık da tabiatı gereği bunları seviyor. Allah’ın izniyle bu hal ve gidişata göre uğrayacakları gazap da mukadderdir.
Ancak milletini ve vatanını seven herkesin şu hususları “asla” gözden uzak tutmamaları gerekir:
1-Haşhaşiler (örgüt liderleri “uzaktaki kara çukur” başta gelmek üzere) ayetleri ve hadisleri bile kendileri dışındaki müslümanlara küfretmek amacıyla kullanıyorlar ve bu nefreti zorunlu kılan dilden vaz geçmeleri muhal görünüyor.
2-Örgütün çıkarlarını ve uluslararası taahhütlerini koruma ve kollama adına, insaf ve vicdanı tümüyle rafa kaldırdıklarından, AK Parti’yi her kayıtta ve şartta yıpratmak Haşhaşiler için siyasi bir ibadete dönüşmüş bulunuyor.
3-Göbek adları haline gelen pişkinlik ve yüzsüzlük, Haşhaşileri (besleme durumundan Paralel olanları dahil), şerli her plana, oyuna, kumpasa, fitneye bağlı tutuyor.
4-Seçime kadar Haşhaşilerin hiç boş durmayacakları, en küçük bir fırsatı bile kaos üretme yönünde kullanacakları aşikar olduğundan, selamlarına, mütebessim kelle halindeki sırıtkan duruşlarına, sureti haktan görünme çabalarına, mağdur ve mazlum triplerine asla ve asla itibar edilmemesi, aldanılmaması gerekiyor.
İnşallah, takdir edilen zamanda kahrolacaklar.
O zamana kadar Haşhaşilere karşı tedbir farz, mücadele esastır.
twitter.com/OmerLekesiz
(YENİ ŞAFAK, 28.04.2015)
Türk yazar, eleştirmen İlk ve orta öğrenimini Yozgat'ta tamamladı. Ankara Meslek Yüksekokulu Kamu Sevk ve İdaresi Bölümü'nü bitirdi.