Menu
Manevi Kilolardan Kurtulalım
Deneme/İnceleme/Eleştiri • Manevi Kilolardan Kurtulalım

Manevi Kilolardan Kurtulalım

İnsanoğlu, her zaman ideal bir kiloya sahip olmak ve daha orantılı bir vücuda kavuşmayı ister. Bunun gerçekleşmesi için de yaşamında bazı değişiklikler uygular. Kalorisi düşük yiyecekler tüketmek, spor yapmak, fast food gıdalardan kaçınmak, düzenli uyku uyumak  bu değişikliklerin bazılarıdır.

 Alıştığı hayatın tam tersi olan ve yeni alışkanlıklarla dolu bu hedeflere uyum sağlamak, elbette kolay olmamaktadır. Peki, bütün zorluklarla baş edip hedeflerine ulaşınca ne kazanmış olacak insan? Başta da belirttiğim ideal kilo, daha ince bel, fit bir vücut, elbiselerin daha güzel durması ve en önemlisi sağlıklı bir hayat. Zaten dünya üzerinde yaşayan kilolu veya zayıf insanların tümü ideal bir kiloya sahip olmayı ister. Bunun aksini isteyene daha rast gelinmemiştir. İnsanın hayatında uyguladığı bu uygulamalardan sonuç olarak ağırlıkların ve fazla kiloların olumsuz bir etki oluşturduğunu görüyoruz. Yukarıda bahsettiğim tüm tedbirler insanların dış görünüşünü düzeltme ve toplum içinde rahatça yer alma çabalarının bütünüdür. Yani, maddi dünyamızın uğraşlarıdır. Peki, insan manevi kilolarından kurtulmayı hiç düşünmüyor mu? Bu sorunun cevabı büyük çoğunlukla olumlu değildir. Hangi inanca bağlı olursa olsun veya hiçbir inanca sahip olmadığını söyleyenlerden bile bu zor ama imkânsız olmayan hedefe ulaşanlarda az sayıda değildir. Peki, manevi kilolarımız nelerdir bunlardan bahsedelim. Manevi kiloların başında gelen ilk olumsuzluk kötü düşüncelerdir. Herkesi, her şeyi olumsuz bellemek, hatta her olaydan bir karamsarlık çıkarmak bardağın hep boş tarafından bakmaktır. Tüm bu düşüncelerin üzerine bunları kimseyle paylaşmayıp kendi iç dünyasına hapsetmek insanların manevi bir yükün altına girmesine sebep olmaktadır. İkinci manevi kilo, millet ne der korkusudur. Bu düşünceye sahip insanlar herhangi bir şey yapmadan önce çevremdekiler ne düşünür diye düşünmesi ve harekete geçemeden düşüncesini içine atması ve saklı tutması olayıdır. Bu tip insanların da çok ağır bir manevi yük altına girdiği aşikârdır. Bu yazımda değineceğim son manevi yük ise hayır! diyemeyen insan tipidir. Bu yapıya sahip insanlar, utangaç bir mizaca sahip olup, kim bir şeyler talep eder ve isterse evet demektedirler. Hatta bazen kendileri ve çevredeki insanlar için bile olumsuzluk oluşturacak isteklerde bile hayır! diyememektedirler. Bu davranışın sonucunda ise insanlar istemeyerek, utandığı ve kendini ifade edemediği için evet demek zorunda kalmakta,  büyük bir pişmanlık duyarak içine atmaktadırlar. Bu durumunda sonucu olarak iç dünyasına yeni bir manevi kilo ve yük biriktirmiş olmaktadırlar.

Burada daha bahsedemediğim birçok manevi ağırlıklar sonucunda insan, iç dünyasına kapanık hale dönüşmekte ve depresyona girmektedir. Sıcak hava balonları misali ağırlıklar bağlanmış ve yerden yükselemeden durmaktadır. Hâlbuki aynı o balonlarda ki gibi ağırlıklar ve yüklerin atılmasıyla havalanacak ve kuş gibi hafif olacaktır. 

BEHZAT
BEHZAT BOYCU BEHZAT BOYCU

Şair ve Yazar

1994 Şanlıurfa doğumlu. Halkla İlişkiler ve Tarih bölümü mezunu. Şiir ve deneme yazıyor. Halihazırda Adalet Bakanlığında olarak görev yapmaktadır.

Diğer Yazıları