Sabah sabah aklıma geldi de birden
Hasbunallah ve ni’mel vekil
Kalbimi acıttı göz göre göre bu zalim şekil
Hiçbir işi kalmamış gibi dünyada
Tozu dumana katan bu azıtmış hergele
Nasıl da cüret ediyor sataşmak için her yere
Bir buldozer ağırlığıyla ezip geçiyor ortalığı
Tüfeğinin tetiğini çekiyor keyfi çektikçe
Hatta canını sıktıkça havadaki kuş
Yerdeki gölge sokakta oynayan çocuk
Hoşlanmadığı ne varsa yakınında uzağında
Bir zehirli virüs peyda ediyor hemen orada
Orada bir yıkım orada bir kıyım
Orada bir soykırım.
Demek lâzım gelir ki bunlara hayırlı bir şey
Dinler mi dinlemez mi keyifleri bilir elbet
Bir uyarı bir işaret bir nasihat âdettendir evet
Lâkin bundan sonra her ne olacaksa olacak
Anlamazsa anlamasın mutlaka biri anlatacak
Bundan gayri insaf beklemek nafile bir heves
Canı sıkıldı mı hemen savaş çıkarır bu teres
Ancak ne yapsa korkunun ecele faydası yok
Ölümün ölümden başka bir çaresi yok
Gelir bulur sonunda o akıbet ki elbet
Çıkamaz içinden hiçbir inkârcı velet.
“Uğultu yüklü azgın bir kasırga”dan.