Ayaklarımın altı bütünüyle bir evren.
Ve ben,
‘’Ve ben’’ diyebilecek
Bir temyiz kudretini haiz değilim.
Havva’da kendimi görememek,
şaşkınlığa gark etti algımı.
Çocuk sesleri ve yağmurlar,
Her hangi bir karşılık bulamayınca zihnimde,
hayretimi gizlemeye yeltenmedim.
Ağlamanın unutulmuş bir tonunda,
sorulmaklık yüküne maruz kaldım.
Bir ömürlük menzile göz koyup da
Bir hurafe boyu yol alamayınca
Anladım;
yanlış soruya cevap aramakmış meğer
Benim de imtihanım.
Bir kurtuluş gailesi şu dünya
Şehir yaygısından,
İmtiyaz sahiplerinden,
Ötekinin zalimane husumetinden.
Ve kendilik mahpusunun,
parmaklıksız kafeslerinden…
Her vakit beraat etme,
sıyrılıp kanatlanma arzusudur;
zamana mecburluk meşakkatini
katlanılabilirleştiren.