çarpıntısını tutan kuşların
telaştır gagalarındaki
silahlar,
alın ve tırnağından şehrin
kuşlara serper taşlarını
boynuna korkudan payanda
korkudan aksayan atlar
rahatlığından bin yığın
boğazına mengene atlaslar serilir
telaş, hep telaş
dur şimdi yavaşla!
şakakları ölen bu anlama
bileklerini gizler kuşlardan
o, saçlarına kambur tepeleri saran
gövdesi ne yazık hırçın
kanla oynamış çocuklar
eskinizi atmayın!
başınızı kurtarıp telaştan
görün
atlaslar üzerine düşer kuşlar